29 Nisan 2014 Salı

Vaseline Nemlendirici Vücut Losyonları


Vaseline, 19. yy kurulmuş, vazeline adını vermiş köklü bir marka. Ancak bir dönem ülkemizde piyasadan silindiler sanki. Sonra bir kampanyayla haberim oldu ürünlerinden. O zaman deneyip beğendim ve sonra da ara ara kullanmaya devam ettim.

Çok kuru bir cildim olmadığından ve kolay dağılıp çabuk emilmesi hoşuma gittiğinden ben kremleri ya da butterları değil losyonları tercih ediyorum. Vaseline'in de 3 çeşit nemlendirici vücut losyonu var: Sarı şişede olan A ve E vitaminli Essential Moisture, yeşil şişede olan aloe veralı ve salatalıklı Aloe Fresh ve bir de burada göremediğiniz kahverengi şişede kakao yağı ve E vitamini içeren Cacao Butter.

Ben bu üç losyonu da çıktığı günden beri defalarca denedim. Cacao Butter kahverengi tonlu bej rengiyle ve değişik kokusuyla o zamanlar çok değişik biraz da ürkütücü gelmişti. Nasıl gelmesin o zamanlar çikolatalı yüz maskelerine, kakaolu body butterlara alışık değiliz, ilk defa karşılaşıyoruz. Bir de losyonun rengi acaba cilt rengimi değiştirir mi, esmerleştirir mi gibi garip sorular da aklıma getirmişti. Ama alışınca gayet zevkle kullandım. Bu seri içinde nemlendirmesi en kuvvetli olan losyon oydu. Emilimi en zor olan da.


Bu üçlüden benim favorim Aloe Fresh, ürünlerin detaylarını da onun üzerinden anlatayım. Öncelikle çok ferah, hafif bir kokusu var. İnce yapılı tam losyon kıvamında bir losyon. Cildim tarafından en kısa sürede emilen losyon rekorunun da sahibi. Benin en çok hoşuma giden tarafı uygulanırken yağlı ya da yapışkan değil ıslak-nemli bir his bırakması. Zaten saniyeler içinde tamamen emiliyor ve cildi nemlendirirken hiç sürülmemiş gibi oluyor.

Söylediğim gibi cildim kuru değil ve özellikle hafif nemli tene uygulandığında bu ürünün performansından çok mutluyum. Cilde nem, elastikiyet ve canlı bir görünüm kazandırıyor. Ben bu etkilerin içeriğindeki kolojen amino asidine borçlu olduğunu düşünüyorum. İçerik demişken hemen fark ettiğim ilginç bir durumdan bahsedeyim; bu ürünün 100 ml.lik şişeleri paraben ve türevlerini içermezken 200 ml.lik şişeler paraben içeriyor (sarı ve yeşil şişe için konuşuyorum). Küçük şişeler 4-5 lirayken büyük şişeler 8-9 lira. Yani küçük boy almak ekonomik açıdan hiç külfetli değil ve bazen karlı bile olabiliyor. Paraben de içermediğinden ben küçükleri seviyorum. İçinde petrolatum var ama olsun, Vaseline zamanıda vazelini yani petrolden yapılma kremi bulmuş şimdi petrolatum kullanma mı diyeceğiz? :)

İçindekiler ve kullanım; resimleri büyütmek ve rahat okumak için üzerine tıklayabilirsiniz.
Taze Bitti - 3 yazımda bahsettiği gibi Aloe Fresh yeni bitti ve şimdi Essential Moisture'ı kullanıyorum. Aloe Fresh'e göre daha hafif ve kremsi bir kokusu var. Bu da yine akışkan bir kıvamda. Nemli-ıslak his vermese de yapış yapış da olmuyor, son derece hızlı emiliyor. Nemlendirmesi de gayet güzel. Belki Aloe Fresh'ten bir tık fazla olabilir ama benim için önemli bir fark değil.

Son olarak da ambalajından bahsedeyim. Plastik yarı esnek şişeler gayet dayanıklı. Ben bu losyonların hep 100 ml.lik ambalajlarda olanını özellikle yolculuklarda kullanıyorum. Benle kaç şehir dolaştılar hiçbir şey olmadı. Gördüğünüz gibi baş aşağı durmasını sağlayan kapağı çok pratik. Bence her losyon, şampuan ve duş jelinde bu detay düşünülmeli. Diğer ürünler sona yaklaştıkça kullanmak ızdırap olurken Vaseline losyonlarda böyle bir sorunla karşılaşmıyorsunuz. 

Kısacası çok kuru bir cildiniz yoksa ve uygun fiyatlı ve çabuk emilen bir losyon arıyorsanız Vaseline serisine bir şans vermelisiniz.  

28 Nisan 2014 Pazartesi

Bugün Aldıklarım - 7

Bugün ve dün aldığım ürünlerle karşınızdayım. Bu hafta sonu yine bütçemi sarsan bir haftasonu oldu. Yine de pişman değilim :) Önce sarf malzemeleri, sonra bir takım diğer şeyler. İşte aldıklarım:


* Kotex Ultra Dry & Soft Normal: Ben Kotexçiyim. İndirimli olunca da aldım büyüğünden.  Fiyatı 6,99 TL (Watsons)

* Orkid Platinum Normal: O anda başka güvenilir bir marka yoktu, aldım gitti. Yoksa kokulu olanlardan rahatsız oluyorum. (Bim)

* L'oreal Perfect Clean Peeling: Aslında peelingim vardı ve bu ürüne ihtiyacım yoktu ama ilk çıktığı günden beri hep yan gözle kesip kesip almıyordum. Sonunda indirimli olduğunu görünce aldım. Uygun olursa hediyeleşme etkinliğinde kullanabilirim. Olmazsa zevkle ben kullanırım. Fiyatı 11,90 TL (Watsons)

* Selesta Life Kükürtlü Zeytinyağlı Sabun: Dönemsel sivilce sorunu çıktı başıma. Ergenliğime dönüp belki de kükürtlü sabun işe yarar diye düşündüm. Yalnız sonra katologdan gördüm ki ikincisini alsaymışım indirimli olacakmış. Fiyatı 3,50 TL (Watsons)

* Selesta Life Bilkisel Sabun (Mentol-Zeytinyağı): Mentollü sabun nasıl oluyor ki, ellerim böyle soğuk soğuk mu olacak diye meraktan aldım. Fiyatı 1,99 TL (Watsons)

* Pastel Show by Pastel Göz Kalemi: Gümüş renkli ve sedefli göz kalemim bitmek üzere ama ben bu renk ve istediğim gibi kalemi tekrar bulamıyordum. Görünce hemen aldım. Fiyatı 6,99 TL (Watsons)


* Ikea Trensum çift taraflı ayna: Eski aynam toz topluyordu ve artık eklem yerleri eskidiğinden istediğim açıyla duramıyordu. Uygun fiyatlı bulup bunu aldım. Yalnız bir masa üstü aynasının bile montaj gerektirmesi beni benden aldı. Fiyatı 9,99 TL (Ikea)

* Ikea Skubb çekmece içi düzenleyicisi: Bakım malzemelerimi sakladığım çekmecem ürün sayısının artmasıyla kontrol edilemez bir hale gelmişti. Bu işe yarayacak sanıyorum. Sonucu sizinle paylaşacağım. Fiyatı 9,99 TL (Ikea)

* Ecotools Concealer Airbrush: Aslında ben far fırçası almak istemiştim ama arkadan çok ellenmemiş bir fırça alayım derken aynı fiyatlı kapatıcı fırçasını almışım. Oysa benim sıvı kapatıcım bile yok :) Olsun kısmetimde varmış, zaten far da sürülüyor, sıkıntı olmuyor. Fiyatı 9,90 TL (Gratis)

* Lionesse Sünger Bigudi: Maşa mı bigudi mi derseniz, bigudiciyim :) İri dalgalı saçlar yapabilmek için bunları aldım. Fiyatı 6,99 TL (Watsons)

27 Nisan 2014 Pazar

Bioderma Max Ultra-Fluide SPF 50+

Yaz yaklaşırken çoğumuz güzel bir güneşten koruma kremi arayışındayız. Ben de bugün ocak ayından beri kullandığım ve artık sonuna yaklaştığım bir üründen bahsetmek istiyorum: Bioderma Photoderm Max Ultra-Fluide SPF 50+.



40 ml.lik bir tüpte bulunan ürün çok akışkan, losyonla sıvı arası bir forma sahip. Gerçekten bir güneş kremine göre 'ultra fluide'. Tüpün sivri ucu sayesinde ürünü doğrudan yüzünüze, tam istediğiniz kadar istediğiniz yere sürebiliyorsunuz. Tüp doluyken birkaç kez taşma sorunu (hani krem tüpten cıkmaya devam eder, hiç durmaz) yaşadım ama genel olarak ambalajından memnunum. 

Ben esmer olmasına rağmen güneşe duyarlı ve yağlı ciltli biri olarak yüzümü parlatmayan, sivilcelendirmeyen, yapış yapış olmayan, cildimi de lekelenmelerden koruyacak bir krem arıyorum. İşim neredeyse imkansız, biliyorum. Bioderma'nın ürünü ise aradıklarımdan sadece sivilce yapmama ve   cildimi koruma görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Bu ürünü kullandığım dönemde üründen kaynaklanan bir sivilce sorunu yaşamadım, hatta alnımdaki pürüzler kullandığım temizleyici sayesinde geçti.


Kullanım dönemim kışa denk geldiği için korumasını ne derece değerlendirebilirim bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim bu kış çillerim ve lekelerim bir-iki ton açıldı. Ben alma operasyonu sonucunda oluşan izler de koyu lekeye dönüşmeden geçti, geçiyor. Ben bunun düzenli şekilde güneş koruyucu krem kullanmamdan kaynaklandığını düşünüyorum.

Diğer taraftan ürün sıvı kıvamlı olsa da pek hafif değil bence. Yağlı cildime uyacağını düşünerek almıştım ama bende acayip bir parlama yaptı. Hayatımda ilk defa matlaştırıcı pudra kullanmaya başladım. Pudrayla bu sorunu biraz olsun çözsem de o nemli ve yapışkan hissi halledemedim. Sabahları nemlendirici kullanmayı bıraktım. Krem ince yapılı ama benim cildimin ürünü emmesi neredeyse 20 dakika sürüyor. Bundan sonra bile cildimin sabah yıkayıp toniklediğim zamanki tazeliğini, ferahlığını gün içinde hissedemiyorum.


Bu ürünü kışın başında Fransa'dan 9-10 avroya alıştım. İnsan bu ürünler neden bizim memleketimizde bu kadar pahalı diye düşünmeden edemiyor. Söylediğim gibi dört aydır her sabah kullanıyorum ve tüpte hala beni en az bir ay idare edecek ürün kaldığını sanıyorum. Kısacası benim için çok verimli bir ürün oldu. Zaten açıkdıktan sonra ürünün kullanma süresi 9 ay. Parabensiz, parfümsüz, suya dayanıklı bu özellikleriyle güzel bir krem. Yalnız dikkat: Ben bu ürünün aynısını Bioderma'nın Türkiye sitesinde bulamadım ama şu ürün muadili olabilir diye düşünüyorum. Bu üründe de birkaç çeşit paraben birden var. Kısacası Fransa'daki ve Tükiye'deki ürünler birbirinden farklı. (Bu yazıdan bir ay sonra bu ürün de Türkiye'de piyasaya çıktı.)

Yağlı ciltli biri olarak benim hayatımın güneşten korunma kremi olmadı ama Bioderma Photoderm Max Ultra-Fluide SPF 50+ normal ve karma ciltlerin nemlendiriciyle birlikte kullanmayı düşünebileceği bir ürüm. Benim için öncelik iyi koruması ve beyaz iz bırakmadan kolay dağılması diyorsanız bu ürün size uygun olabilir.

24 Nisan 2014 Perşembe

Taze Bitti - 3


Bu ay bitenler çok ve sıkıcı şeyler. Hep zaruri bakım ürünleri. Gören de Nisan ayında kendimi yolup durdum sanır ama bu bir tesadüf! Ama önce bakımsal şeyler:


1. Vaseline Aloe Fresh Vücut Losyonu: Bu losyonu çok seviyorum. Cildimde en çabuk emilen losyon rekoruna sahip. Üstelik uygularken yapışkan değil, ıslak bir his bırakıyor. Kokusu çok güzel ve hafif. İçindeki kolojen amino asidi bence çok etkili. 100 ml.lik küçük boyuyla her seyahatimde yanımdaydı. Yedeğini hemen açtım. Yazısını BURADA.

2. Lilibe Disk Pamuk: Uygun fiyatlıydı ve işimi gördü. Katlarının arası biraz çıktı ama sorun olamadı. Biraz daha yumuşak olmasını tercih ederdim. Pamuk hakkında başka ne denir bilmiyorum :) Özellikle gidip alacağım bir marka değil, şu an İnci disk pamuk kullanıyorum.

3. Benri Asetonsuz Oje Çıkarıcı: Bu kullandığım ilk asetonsuz oje çıkarıcı oldu. Ben daha zayıf olur sanıyordum ama oje çıkarma işinde aseton kadar etkiliymiş. Yalnız kırmızı ojeyi çıkarırken çok fena bulaştırdı. Koyu renk oje hemen hiç kullanmadığım için sorun olması ama siz kullanıyorsanız yanınızda bir aseton bulundurun. Gerçekten tırnaklarımda asetondan sonra gördüğüm beyaz lekeleri bırakmadı. Kokusu aseton kadar da keskinmiş. Şimdi Benri'nin hassas tırnaklar için asetonunu kullanıyorum.

4. Colgate Plax Ağız Çalkalama Suyu: Diş ipi kullandıktan sonra kullanıyorum, hem temizliyor hem de kanamayı kaşıntıyı durduruyor. Ama tadı bana çok sert geliyor. Kaç aydır kullanıyorum her seferinde yüzümü buruşturuyorum. Daha yumuşak tatlı bir gargara arayışındayım. Colgate'in diğer gargaralarını deniyorum, bakalım.

Şimdi sıra epilasyon ürünlerinde:



5. Gillette Venüs Riviera Kullan-At Bıçak: Memnun olduğum bir ürün. Sapı ergonomik, bıçakları düzgün, oynayan başı çok iyi. O jel şeritlerinin faydasını gördüm mü bilmiyorum, zaten köpük kullanıyorum. Venüs'e göre uygun fiyatlı olduğu için almıştım ama diğerinin performansı çok daha iyi geldi bana. Bu yüzden yeniden almadım, daha önce de kullandığım Venüs'e dönüş yaptım.

6. Kruidvat Traş Jeli: Watsons ilk açıldığı zamanlarda almıştım. Hem ben çok sık kullanmadığım için hem de ürün pek bereketli olduğu için bugünlere kadar geldi. Üründen gayet memnunum, jel halinde ve suyla karşılaşınca kremsi yoğun bir köpük veriyor. Cildimi tahrişten koruyup nemlendiriyor. Kullandığım ilk köpüktü ve artık köpük yerine sabun kullanmayı asla düşünmem. Yalnız ambalajından eksi puan veriyorum. Gördüğünüz gibi soyulup döküldü, her banyoda bana eziyet çektirdi. Şimdi Watsons'ın köpüğünü aldım ama sonra yine bu ürüne dönebilirim.

7. Veet Easy Strip Kullanıma Hazır Sir Ağda Bantları: Yıllardır Veet ağda bantlarını kullanıyorum. Ondan önce de kavanozdaki ılık ağdasını kullanıyordum. Onu neden piyasadan kaldırdılar bilmiyorum ama aslında özlediğim ürünler yazısına eklesem olurmuş. Neyse efendim kısaca başkasına bakmayacak kadar memnunum. Koltuk altından, bacaklara, bikini bölgesine yüz hariç her yerde kullanıyorum. Yalnız ikili paketler halinde kapmanyalı aldıklarım olmuştu ve onlar bayatladıkları için çok kötü çıkmıştı. Ağda bir türlü yumuşamıyor ve iyi yapışmıyordu. Bu yüzden artık hiç ikili paket almıyorum, onun yerine içinde hediye bant olanları tercih ediyorum ve üretim tarihlerini kontrol ediyorum. Sizin de aklınızda bulunsun.

Veee maskeler:


8. Dermokil Kil Etkili Maske (Yağlı Cilt): Fena bir maske değildi. Detaylı yazısı BURADA. Cildimden yağı arındırdı ama tam aradığımı da bulamadım.

9. Purederm Botanical Choice Oxygenerating Bubble Mask: Çok eğlenceli, pratik ama etkisiz bir maskeydi. Bir daha almam. Detaylı yazısı BURADA.

10. A! Absolute! Brightening Essence Mask: Bir maske daha... Detaylı yazısı BURADA. Nemlendirme açısından etkiliydi ama aydınlatma etkisi bende olmadı. Yağlı cildim için ilk tercih edeceğim maske değil. Bir daha alacağımı sanmıyorum.

22 Nisan 2014 Salı

Avene Cleanance Emulsion



Avene'in yağlı ve akneye yatkın ciltler için geliştirdiği Cleanance serisinin nadide bir parçasıyla karşınızdayım: Avene Cleanance Emulsion. Bu ürün Avene Cleanance Jel ve Avene Cleanance Tonik'ten sonra kullanmanız tevsiye edilen bir nemlendirici krem. Avene Cleanance Jel hakkında detaylı yorumlarıma BURADAN ulaşabilirsiniz.

Cucurbita özü ve B6 vitamininin özgün birleşimi fazla yağın cildinizden azaltılmasına yardım eder.
Özgün mikrokapsül sistemi cilde uzun süreli mat bir bitiş verir ve karşılaştırılamaz bir makyaj tutuşu sağlar.
Kullanım talimatı: Sabah ve/veya akşam temiz cilde uygulayın.

Yağlı ciltler bile neme ihtiyaç duyuyor hele de yağı arındırmak ve gözenekleri temizlemek için kullanılan haşin temizleme ürünlerinden sonra. Avene Cleanance Emulsion da krem ile jel arası bir formda, parlama karşıtı ve yağlanmayı düzenleyici bir krem. Cildin temizlenmesinden sonra hissettiği gerilimi ve kuruluğu anında yok ediyor. Daha hızlı emilen jel formlu nemlendiriciler kullanmıştım ama bu ürünün de emilimi uzun sürmüyor. Başta cilt tarafından çok çabuk emiliyor ama o son hafif yapışkan dokunuşun kaybolması 3-4 dakika alıyor.

Düzenli şekilde bu kremi kullanıp arada bir bıraktığımda cildim daha az yağlanıyor ama bunun kremin cildimi yağlandırdığı anlamına gelmediğini biliyorum. Çünkü nemlendirici kullanmayı bıraktığım, bırakmak zorunda kaldığım zamanlarda cildim çok daha yağlı oluyor. Sanki cilt nem eksiğini daha fazla yağ üreterek kapatmaya çalışıyor. Bu yüzden cildiniz benim gibi yağlıysa günde bir kez veya bölgesel olarak kullanabilirsiniz. Hafif yağlı karma bir cildiniz varsa ama parlamadan muzdaripseniz sabah-akşam kullanabilirsiniz diye düşünüyorum. Normal veya kuru ciltler için ise verdiği nem asla yeterli olmayacaktır.



Gerçekten matlaştırıyor mu derseniz ilk sürüldüğü anda ve sonrasındaki bir iki saat boyunca evet derim. Yalnız her sabah güneş kremi kullandığım ve o da müthiş parlama yaptığı için daha fazlasını söyleyemiyorum. Ürün çok hoş kokmuyor bence, bozuk gibi değil ama ilaç gibi kokuyor. Uygulama bittikten sonra kokusunu almıyorsunuz ama biraz daha hoş kokmasını tercih ederdim. Özellikle de içinde parfüm varsa. Sırası gelmişken içindekilere bakalım:

AVENE THERMAL SPRING WATER (AVENE AQUA). CYCLOMETHICONE. PROPYLENE GLYCOL. GLYCERIN. POLYACRYLATE-13. POLYMETHYL METHACRYLATE. POLYISOBUTENE. ZINC GLUCONATE. BENZOIC ACID. CAPRYLYL GLYCOL. CETRIMONIUM BROMIDE. DIMETHICONE. DIMETHICONOL. DISODIUM EDTA. FRAGRANCE (PARFUM). GLYCERYL LAURATE. POLYSORBATE 20. PYRIDOXINE HCL. SALICYLIC ACID. SODIUM HYDROXIDE. SORBITAN ISOSTEARATE. WATER (AQUA).

Paraben yok, salisilik asit var, termal su var. İyi bence :)

Diğer yağlı ciltler için tasarlanmış nemlendiricilere göre nispeten hafif bulduğum bu ürünü yarım nohut büyüklüğünde parmaklarımla uygulamayı tercih ettim. Normalde çok daha az nemlendirici kullanırım. Bu yüzden dilerim son kullanım tarihinden önce bitiririm dediğim kremin tüpünde dört ayda ancak üç-beş sıkımlık kaldı.



Ben bu ürünü onlineeczanem.com'dan markozi kutusu içinde almıştım. Markozi bir kutuya 25 tl verip içine 1 liraya en fazla beş tane deneme ürünleri koyabildiğiniz bir paket. Buradaki tam boy ürünler son kullanım tarihleri yaklaşmış olanlar oluyormuş. Avene Cleanance Emulsion - Lotion'ı ben ocak ayında almıştım ve son kullanma tarihinin de temmuz olduğunu görünce biraz bozulmuştum ama ürün dört ayda bitince sorun olmadı. Etiket fiyatı 42 tl olan ürünü de başka bir sürü güzel ürünle (Bioderma dudak kremi, La Roche Posay temizleme jeli 50 ml, La Roche Posay termal su 50 ml., Bioder tüy azaltıcı ikili krem) birlikte kargo dahil 35 tl'ya almış oldum.

Yağlı bir cildiniz varsa tavsiye edebileceğim hafif bir nemlendirici. Özellikle aynı serinin jelini kullanıyorsanız (çünkü yağlı cildi pek kurutup geren bir temizleyici değil) tavsiye ederim. Avene Cleanance Toner yorumum ise daha sonra burada olacak.

20 Nisan 2014 Pazar

Seyahat Çantamı Hazırlarken - 1

Merhaba!

Havalar ısınıyor, kış boyu evde kapalı kalan bünyeler artık gezip tozmak istiyor. Önümüzde bayramlar var, ziyaretler yakında. Ya da benim gibi iş nedeniyle zaten sürekli seyahat ediyorsunuz. Yolculuklarda bakım ve makyaj ürünlerinin taşınması başlı başına bir iş. Hem şişeleri kırılmasın, çantanın içine akmasın, birbirine karışmasın diye uğraşıyorsunuz, hem de her birinin ayrı bir özelliği olan kocaman ürünleri birkaç gün için yanınızda taşıyıp ağırlık etmemeye uğraşıyorsunuz. Ben de bugün bu mücadelede edindiğim tecrübeyi, pratik bulduğum çözümleri, nelere dikkat ettiğimi paylaşacağım.


Seyahat Boyu candır

Birkaç yıl öncesine kadar seyahat boyu/mini boy ürün kavramı Türkiye'de gelişmemişti. Böyle ürünler ya yoktu ya da çok kalitesizdi. Ben 10 ml.'lik dişmacunlarını yurtdışından toplayıp getiriyordum, o derece. Şimdi mini boy ürünleri edinmenin pek çok yolu var.
  • Özellikle Rossman ve Gratis'te mini boy ürünlerin olduğu reyonlar var.
  • Ayrıca The Body Shop ve Yves Rocher gibi markaların da seyahat ürünleri/kitleri, biraz daha pahalı olsa da, bir seçenek
  • Bazı online eczaneler de mini boy ürünlerin satışını yapıyorlar. Mesela Onlineeczanem'in markozisi.
  • Kozmetik alışverişinizi yaparken de özellikle kofre şeklinde birkaç mini ürünün bir arada satıldığı paketleri veya deneme boy ürünü promosyon olarak veren ürünleri seçebilirsiniz. Avene ve Bioderma'nın böyle paketleri var.
  • Ayrıca birkaç günlük yolculuklarınızda tester ürünlerinizi de değerlendirebilirsiniz.
Ben genelde diş macunu, termal su, yüz temizleme jeli, yüz nemlendirme kremi gibi ürünlerin sehayat boyunu almaya çalışıyorum. Çünkü bunları ya küçük bir kutuya koyup taşımak mümkün değil ya da önceden kullanılmış kutulara konulursa bozulma ihtimali var.


Eskilerinizi Atmayın

Diğer yandan küçük boylu ürünlerin birim fiyatının daha yüksek olduğu bir gerçek. Biraz ekonomi yapmak ve küçük boyunu bulamadığım ama sevdiğim ürünleri kullanmak için küçük şişelere bölme yöntemini kullanıyorum.

Duş jeli, şampuan, saç kremi, vücut losyonu gibi daha az hassas ürünler için küçük şişeler ve kavanozlar ayarladım. Evdeki büyük şişeleri taşımak yerine bu şişelere doldurup öyle götürüyorum. Hem ağırlık yapmıyorlar hem de bu ürünleri kullanmak zorunda kalırsam diye son ana kadar çantamı kapatamamaktan kurtuluyorum.

Benim kullandığım şişelerin bazıları yukarıda bahsettiğim mini boy ürünlerin eski kapları. Mesela The Body Shop'un Seaweed yüz nemlendirme kreminin kutusu şimdi şaç kremine ev sahipliği yapıyor, yüz temizleme jelinin şişesindeyse şampuan vardı ama o şişe eskiyince yeni bir tanesiyle değiştirdim. Seyahat boy ürünün yaygın olamadığı dönemlerdeyse otel ürünlerinin içini boşaltıp şişelerini kullanıyordum. Bazen hala resimdeki gibi güzel şişelere denk gelince dayanamayıp alıyorum.

Sanırım bit tek parfümlerimi nasıl küçülteceğimi bilemiyorum. Çanta boyu olanlar hemen bitiyor ve genelde çok pahalı. Geçenlerde Watsons'ta parfüm şişenizden bir miktar parüfmü içine alabileceğiniz bir sprey gördüm ama içi boş bir ürün için fazla pahalıydı (24 tl) bence. Bu konuda bir bildiği olanların fikirlerine açığım.


Mini Mini Şişeler, kavanozlar, tüpler

Eğer elinizde istediğiniz gibi şişeler yoksa veya yeni şişeler kullanmanız gerekiyorsa Watsons veya Gratis'ten boş ve temiz kutular satın alabilirsiniz.
  • Gratis'teki Eklips marka şişeler daha ucuz ve setler halinde satılıyor.
  • Watsons'takiler biraz daha pahalı ama hem tek tek hem de set halinde satın alabiliyorsunuz ve tüpten, ilaç kutusuna pek çok çeşidi mevcut.
Bu konudaki tek tevsiyem çok sert şişeler almamanız. Şişe sert olursa içindeki ürünü sıkıp çıkartmakta zorluk yaşarsınız, az da olsa sıkılabilen şişeler çok daha elverişli. Ben misel solüsyon, yüz temizleme jeli gibi ürünleri satın aldığım temiz şişelere koyuyorum, çünkü ne kadar da temizlesem bir duş jelinin kokusu, kalıntıları plastik şişeden tam çıkmıyor.

Bunları hazırladın peki nasıl taşıyorsun derseniz: Seyahat Çantamı Hazırlarken - 2

17 Nisan 2014 Perşembe

Bugün Aldıklarım - 6


Üst üste alışveriş yazıları yazıyorum ama ihtiyaçlar bitmiyor. İşte bugün aldıklarım:

* Colgate Total 12 Hours: Minik dişmacunları yolculuk için çok iyi oluyor ama fiyatı giderek uçuyor, böyle giderse başka bir çare bulmam gerekecek. Fiyatı 2,75 TL. (Gratis)

* Eklips Oje Silici Kalem: Bir önceli alışveriş yazımda bahsettiğim Flormar mat ojeleri alınca bunu da almam şart olmuştu. Zira oje konusunda çok başarısızım. Fiyatı 5,50 TL. (Gratis)

* Watsons HawaianVolcanic Ash Burun Bandı: Ben Nivea'nınkileri seviyordum ama bulamadım, buna mecbur kaldım. Yola gitmiyor olsaydım almazdım. Fiyatı 8,99 TL. (Watsons)

* Beauty Formulas Temizleyici Yüz Bandı: Alnımdaki gözeneklerin görünümünü azaltmak için aldım. Yine mümkün olsa Nivea'yı tercih ederdim. Fiyatı 8,99 TL. (Watsons)

* Apaks Makyaj Temizleme Pamuğu: Apaks'ın top pamuğunu kullanıp çok memnun kalınca, bulunca bunu da alıverdim. Fiyatı 1,50 TL. (BİM)


Bu aldığım sıkıcı şeyler için yazmadım bu postu aslında. Gitmişken Gratis broşürü de aldım ve pek beğendiğim yukarıdaki promosyonları gördüm, sizinle paylaşmak istedim. Wasa kampanyasından bilmeden faydalandım ama ben 5 tane almışım. Kasadaki kızlar altıncıyı da alın demedikleri için biraz kırgınım :) İkincisi de hoşmuş bence ama hiç renkli kozmetik ihtiyacım yok. Sonuncusunu ise oradayken fark ettim ve  çok heyecanlandım. Göz fırçası setini istiyordum ama bulamadım. Hafta sonu bu işle ilgileneeyeceğim ama umarım bir gün bana da nasip olur. Ayrıca Real Techniques fırçaları da canlı kanlı gördüm, fiyatları gayet uygun.

16 Nisan 2014 Çarşamba

A! Absolute! Brigthening Essence Mask (Canlandırıcı Bakım Maskesi)


Bu ay ne kadar çok maske denedim?! Bu da indirim zamanı denemek için sepete attığı ürünlerdendi. Şimdi sıra A! Absolute! Canlandırıcı Yüz Bakım Maskesi'ni anlatmaya geldi. 

Bu maske içeriğindeki C vitamini ve diğer özlerle cildi nemlendirip aydınlatmayı vaat ediyor. Diğer tarafta aşağıda görceğiniz gibi etiket ile maskenin adı birbiriyle ilgisiz gibi. Etikette bol bol E vitamininden bahsedilmiş. Her neyse, bu aydınlatıcı, besleyici ve nemlendirici maskeyi elimizle yüzümüze sürmüyoruz. Paketten bir adet maske şeklinde mendil çıkıyor. Bunu yüzümüze yapıştırım 15-20 dk. bekliyoruz. Yine diğer maskelerin aksine süre dolunca yüzümüzü durulamıyoruz, serum yedirir gibi mendilden geriye kalanlar cildimize yediriyoruz.

Vaatler, kullanım, vs...

Maskeyi paketinden çıkardığımda bir an kullanmamayı düşündüm; birincisi insan yüzü şeklinde bir şey nedense çok garip geldi. Biliyorum çok tuhaf bir şey söylüyorum ama öyle oldu işte. İkincisi de mendilin içinde bulunduğu maskenin kıvamı hiç hoşuma gitmedi. Çok cıvık, ama jel gibi, ama yapışkan, biraz da kaygan… Neyse bu yadırgamalarımı atlatıp maskeyi yüzüme yapıştırdığımda müthiş bir feraklama hissettim. Maske sanki özellikle soğutulmuş gibiydi. 20 dakikanın sonunda yanaklarım buz kesmişti ama çok rahatlatıcıydı. Beklediğim süre boyunca bu ferahlıktan başka bir şey hissetmedim, yanma kaşırtı vs. olmadı. 

Maske yüze yapışsa da biraz tedirginlik veriyor. Düşmesin derken kareketlerim biraz kısıtlandı. 20 dakika da kısa bir süre değil. Yani kısaca maskeyi pek pratik bulmadım. 20 dakikanın sonunda maskeyi çıkardığımda cildimde bir fark görmedim. Cildimde kalan ürün bana çok fazla geldi, yani bu kadar şeyi cildime yediremem, yedirsem de sonu iyi olmaz diye düşündüm. Bir peçeteyle kabaca fazlalıkları aldım. Kalan az miktardaki ürünü de pres yaparak yüzüme yedirdim.


Cildim nemlendi ve yumuşadı, bendeki tek etkisi bu oldu. Yağlı ciltli bir insan olduğumdan da bu durumu çok müthiş bir şey olarak değerlendirmedim. Aydınlatma etkisini göstermesi için birkaç kez mi kullanmak gerekiyordu bilmiyorum ama benim cildim için zaman ve para harcamaya deyecek bir ürün olduğunu düşünmüyorum. 

Bu maske hayvanlar üzerinde test edilmemiş. Ben buna özellikle dikkat etmiyorum ama belki ilgilenenleriniz vardır. İçindekileri aşağıda görüyorsunuz; methlyparaben ve phenoxyethanol dikkat çekiyor. İçeriği çok kötü diyemem ama pırıl pırıl temiz de değil.

İçindekiler
Sonuç olarak pek pratik bir maske olmasa da ferahlığı çok hoş. Cilt tipime ve beklentilerime uymadığı çin bu maskeyi bir daha alacağımı sanmıyorum. Maske ettiketi ne kadar tüm cilt tipleri için dese de normal ve kuru ciltlerin bu maskeden daha çok verim alacağını düşünüyorum. 


15 Nisan 2014 Salı

Bu Aralar Aldıklarım



Bir hafta on gündür parça parça bir şeyler alıyordum, sonunda hepsini derleyip topladım. İşte yeni aldıklarım:

* Babydream Islak Mendil: Yolculukte kullanmak üzere aldım. Üstün Almancamla aloe veralı, mineral yağsız, parafinsiz ve nört ph derecesine sahip bir mendil olduğunu anladım. Fiyatı 1,39 TL (Rossman)

* Ideenwelt Sıcak Su Torbası: Hep sonra alırım diyip almadığım, sonra da olmadık zamanda ihtiyaç duyup neden almadım ki diye hayıflandığım bir şeydi sıcak su torbası. Uygun fiyatlı bulunca aldım. Biraz ufak ama kılıfı ve kullanımı kolay kapağı hoşuma gitti. Fiyatı 9,99 TL (Rossman)

* Lilibe Bio Wattepads: Şu alışveriş yazımda pamuk çeşitliliğine nasıl saşırdığımı anlatmıştım. Bio olanın övüldüğünü okuyunca biten pamuğumun yerine bunu aldım. Fiyat 2,29 TL (Rossman)

* Flormar Mat Oje: Koyu renk oje hiç kullanmam, ne sürmeyi becerebiliyorum ne de bana yakışacağını düşünüyorum. Bir çılgınlık yapıp Flormar'ın M12 Dry Ocean ve M008 Luxurious Cerise renklerini aldım. Flormar Türk markası diye biliyordum ben oje isimlerinden seri adına kadar neden her şey İngilizce anlamış değilim. Neyse kırmızıyı annemde denedim, gerçekten ilginç, mat rengi var. Neyse yorumu yakında gelir. Fiyatı 3,50 TL (Rossman)

* Essence Effect Oje: Bu seriyi çok sevdim, şimdilik 12 bejeweled rengini aldım. Flormarların tersine bu oje tam benim tarzım. Fiyatı 4,50 TL (Gratis)

* Essence Studio Nails: Turnakları temizlemek ve etleri itmek için beş adet gül ağacı çubuk. Doğallığı hoşuma gitti. Fiyatı 5,50 TL (Gratis) 

* For Your Beauty Bigudi: Sünger bigudilerim vardı, bu 3 numara yapışkanlı bigudileri iri dalgalar yapabilmek için aldım. Bunları bir deneyeceğim, memnun kalırsam iki-üç kutu daha alacağım. Fiyatı 3,59 TL (Rossman)

* H&M Lipgloss: 7-8 yıl önce H&M'den aldığım çilekli maskeleri özlüyorum… Bu artık çok vasat bulduğum kozmetik standından son derece kötü içerikli ama rengi beni cezbeden ve komik fiyatlı lipgloss. Fiyatı 1,95 TL (H&M)

* Yves Rocher UV Beauty Shield: 50 SPF ve PA+++ koruma içeren yaşlanma karşıtı, kirliliğe ve oksidasyona karşı koruyucu krem. Bir yolculukta güneş kremimi yanıma almadığımı fark edince aldım. Elimde şu an biri bitmek üzere olan iki tüp güneşten koruma kremi var, biri bitince buna başlayacağım. Fiyatı 43,92 TL. (%20 kart indirimiyle, Yves Rocher)

* Yves Rocher Express Göz Makyajı Temizleyici: Bu ürünü yukardaki kremi alınca Yves Rocher kartla yaptığım ilk alışverişin şerefine hediye ettiler. Şu an başka bir temizleyici kullanıyorum ve zaten çok az çift fazla temizleyici gerektirecek makyaj yapıyorum. Stoğa attım, seneye kullanırım :)

Ayrıca Gratis kartımı da aldım, bakalım ne avantajları olacak heyecanla bekliyorum. 

13 Nisan 2014 Pazar

The Body Shop Colour Crush Farlar


The Body Shop yeni bir seri çıkardı; Colour Crush farlar. 30 farklı renkte, yumaşacık bu farlar bir süredir aklımdaydı. Şu yazımda anlatığım gibi kampanyadan faydalanıp fotoğrafta gördüğünüz iki rengini aldım. İlki 115 numaralı 'Be My Clementine' diğeri 105 numaralı 'Oh, Honey'.

Söylediğim gibi beni cezbeden farların renk çeşitliliği ve yumuşaklığı oldu. İçindekilere baktığımda şeftali rengi olanda dört, ten rengi olanda altı çeşit yağ olduğunu gördüm. Yumuşaklığı sağlayan bu yağlar benim yağlı göz kapaklarımla pek iyi anlaşmadı, bazen günün sonuna doğru göz kapaklarımın kıvrımlarında far birikip çizgiler oluşturdu. Baz kullandığımda bu sorun ortadan kalktı.

Yine de farların yüksek pigmentasyonu, kolay sürülümü ve renklerinin güzelliği beni tavlamaya yetti. Renkler doğal duruyor, sedefleriyle aydınlık veriyor. Kalıcılık ise orta-uzun arası. Farlar ıslak veya kuru uygulanabiliyor.

Baz kullanılmadı.

Koleksiyonda az sayıda mat far da var ama benim aldıkarım sedefli renkler. 105 numara (alttaki) daha çok aydınlatıcı ve baz olarak kullanılabilecek bir renk. Doğal makyajlarda ya da renk olmasın, sadece aydınlatsın ve göz kalemime eşlik etsin dediğinizde kullanabileceğiniz bir far. 115 numara (üstteki) uzun süredir böyle bir renk bulsam da alsam dediğim renkti. Benim gibi bronz tenliyseniz size de genelde şeftali tonları yakışıyordur. Bu da gözlerde geçiş rengi olarak kullanılabilecek sıcak bir renk. Ben asıl renk olarak da kullanıyorum. Baharlık, hafif ve doğal makyajlarda vazgeçemeyeceğim bir far oldu şimdiden. Bazen de 105 numara ile göz kapak ve pınarlarımı aydınlatıp, göz çukurundan kaş altına kadar 115 numarayı uyguluyorum.

Farlar 1,5 g.lık şeffaf plastik tekli ambalajlarda geliyor. The Body Shop'un ambalaj konusunda çok kötü olduğunu düşünüyorum. Üç beş çeşit  kabı var ve ayak kreminden şampuana her şeyi aynı şişelere koyuyor. Bu far kapları ise hiç sağlam görünmüyor. Güvenlik bandı da yoktu. Bir de ambalajın arkasına yapıştırılan fazla büyük etiket çirkin görünüyor. 

Yine de siz bir bakın, mutlaka seveceğiniz bir renk bulacaksınız. Daha detaylı incelemek isterseniz: The Body Shop Colour Crush

12 Nisan 2014 Cumartesi

Simli Ojelerim - 1

Simli ojelere bayılıyorum. Özellikle de pembeler, pastel ve açık renkler… En sevdiğim simli ojelerimden üçü işte burada.


Maybelline Colour Show - 46 Sugar Crystals



Hayatta en sevdiğim oje işte bu! Aslında çok sıradan, somon-pembe arası bir renk, minik simler… Ama gördüğünüz gibi şişe azalmaya başlamış bile. Üstelik bu ikinci şişem. İlki çok eskiden Mini Colorama serisinden çıkan 'sugar crystals'tı. O bitince çok aramış ama bulamamıştım. Şimdi yeniden raflarda.

'Nude', şeftali renkli ojelerin üstüne son kat olarak kullanılabilir, müthiş bir parlaklık kazandırır. Ya da benim gibi iki-üç kat solo olarak da kullanabilirsiniz. Böyle tırnağa hafif bir pembelik ve ışıltı vererek sağlıklı bir görünüm kazandırıyor. Ayaklarda da hoş duruyor. 

Bütün kıyafet ve makyajlarımla uyum sağlayan sade ve bu yüzden çok kullanışlı. Pek renk vermediği için de soyulmalar dikkat çekmiyor. Zaten dayanılı bir oje. Bu yüzden yolculuklarda tercih ediyorum. Fırçası uzun ve kıvamı orta yoğunlukta. Tırnakta süper hızlı kurumuyor ama şişedeki dayanıklılığı da fazla. Her zaman çekmecemde bulunacak bir oje. 


Essence Colour & Go - 25 Glisten Up!


Birkaç yıl önce böyle simli, açık mavi bir Sally Girl marka ojem vardı. Çok severek kullandım ve bitince yurtdışından aldığım için yeniden bulamadım. Essence Colour & Go derdime derman oldu resmen. 

Fotoğrafta iki kat sürülmüş halini görüyorunuz. Beni gibi tek kullanırsanız, fotoğrafta biraz sönük çıkmış ama, parlak ve mavi tonlu tırnaklar elde ediyorsunuz. Bence lacivert, mavi, beyaz, bej renkli kıyafetlerle güzel uyum sağlıyor. Koyu renk tırnağı kendime yakıştırmadığımdan yapmıyorum ama lacivert oje üzerine çok çok hoş göründüğünü söylemek zorundayım.

Akışkan yapılı, küçük şişede ve kısa fırçalı ama kolay uygulanan bir oje. İnce katlar halinde sürülebildiğinden dayanıklılığı gayet iyi. 

Alix Avien - 188



Alix Avien'in 188 numaralı bu ojesi çok yoğun simli bir oje. Koyu pembe ile mor arası bir rengi var, içindeki yoğun ve küçük simler rengarek, incecik gümüş simlere nispeten iri mor, kırmızı, yeşil ve sarı simler eşlik ediyor. Tabi bu kadar simi görece yoğun kıvamlı bir oje taşıyabiliyor. Uygulaması kolay, ince uzun bir fırçası var. 

Fotoğrafta çift kat sürülmüş halini görüyorsunuz.  Tırnakta mordan ziyade pembe bir görüntüsü var. Yukarıdaki ojelere kıyasla daha kapatıcı olsa da yine yarı saydam bir oje. Pembeleri sevdiğimi söylemiştim. Bu rengi de çok seviyorum. Yalnız iş için biraz fazla dikkat çekici bulduğumdan genelde hafta sonları kullanıyorum.

Şimdiye kadar en fazla 3 gün kullandım ve kalıcılık açısından bir sorun yaşamadım. Simli ojeleri çıkarmak her zaman zordur ama bu ojeyi çıkarmak diğerlerine oranla daha zor. Yalnız şuradaki yazıdan bir yöntem öğrendim ve bu oje üstünde denedim. Gerçekten tek seferde tamamen çıktı.

Sevdiğim simli ojeler sadece bu kadar değil elbette. Devam edecek… 

10 Nisan 2014 Perşembe

Purederm Botanical Choice Oxygenerating Buble Mask (Şeftali)



Şu sıralar bloglarda çok gördüğüm bir maskeden bahsedeceğim: Purederm Botanical Choice Oxygenerating Bubble Mask (Köpük Maskesi). Ben bu maskenin morlu bir çeşidi daha var, onun neli olduğunu unuttum. Benim kullandığım şeftali ve mango özlü olanıydı.

Bu maske konusunda herkesin birleştiği bir nokta varsa o da eğlenceli olduğu. Ben bu olumlu özelliğine bir de pratik olmasını ekleyeyim. Paketin içinden çıkan beyaz jeli kuru cildinize sürüyorsunuz, havayla temas eden jel köpürmeye başlıyor. Bir dakika tamamen köpürmesini bekledikten sonra masaj yaparak biraz yedirip sonra suyla duruluyorsunuz. Hem jelin kendi kendine köpürmesi ve şekerli sakıza benzeyen kokusu çok eğlenceli hem de sadece bir dakika bekleyip durulamak diğer maskelere oranla büyük kolaylık. 

Önce jel vardı...
… ve sonra hava köpüğü yarattı.
Bir pakette iki küçük bölmede iki kullanımlık 3,5'er ml.lik maske var. İlk maskeyi geçen hafta kullanmıştım, ikinciyi de az önce uyguladım. Etkisi bende sadece aydınlatma şeklinde oldu. Duştan sonra temizleme jeli ve peeling üstüne kullandığımdan mı bilmem fazladan bir temizleme etkisi fark etmedim. Pürüzsüzleştirme veya yumuşatma etkisi de olmadı. Aydınlatma etkisi ise kısa süreli. Ertesi gün etkisi tamamen geçmiş oluyor. Kısacası maskenin sonucundan etkilendiğimi söyleyemeyeceğim.

Hassas, zedelenmiş, akneli ciltleri tahriş edebilir. İçeriği pek doğal değil, phonoxyethanol, parfüm var. Ben şuradaki yazımda anlattığım gibi indirimli olarak Gratis'ten aldım. Zaten uygun fiyatlı, indirimde çok komik bir fiyat oluyor. Yine de yakın zamanda tekrar alacağımı sanmıyorum. Diğer maskeleri denemeye devam edeceğim.

8 Nisan 2014 Salı

Özlediğim Ürünler

Firmalar bir sürü yeni ürün piyasaya sürüyor biz de merak ve neşeyle deniyoruz. Harika! Ama bu sırada bazı ürünler de raflardan kayboluyor. Bunların kimisini hiç fark etmiyoruz ama benim favorim olan, onlar varsa başkasının yüzüne bakmayacağım, öyle severek kullandığım ürünler vardı kaybolanların arasında. Bu yazıyı onlara ayırdım. Önce en yakın zamanda ortadan kaybolan ürünle başlayayım.

L'oreal Paris'in Elseve Yağlanma Karşıtı Saç Kremi'ni şampuanıyla birlikte yıllardır beğenerek kullanıyordum. Saçlarımı yumuşatan, ağırlaştırmayan, az ürünle çok iş yapan, bu yüzden bereketli, güzel kokan bir saç kremiydi. Birkaç ay önce elimdeki bitmeye yaklaşıp da markete gittiğimde bırakın saç kremini bu serinin şampuanını bile göremedim. Bir zaman sonra şampuan ortaya çıktı ama resimde gördüğünüz saç kremi o günden beri ortada yok. Onun yerine yağlı saçlar için krem aradım ama bulamadım. Sanki yağlanan saçların uçlarının yumuşamaya veya kolay taranmaya ihtiyacı yok! Şimdi Pantene Aqua Ligth kullanıyorum. O da gayet iyi. Umarım o da yok olmaz.


Gargarayı her gün kullanmıyorum. Üşenmek ve gereksiz görmek bir yana bunu nedenlerinden biri de tadının çok keskin olması. Yatmadan dişlerimi fırçalayıp gargara yaparsam uykum açılıyor, gün ortasında kullanırsam bir süre tat alamıyorum. Tadı bence öyle sert yani. İşte benim gibi sızlayan dişlere sahip olan insanlar için üretilmiş olan Colgate Sensitive serisinden Plax Sensitive Ağız Çalkalama Suyu bu etkiyi yaratmıyordu. Ferahlık vermesine rağmen keskin bir tadı yoktu, dişleri iyi temizliyordu ve rengi de çok sevimliydi. Ama o da artık yok. Piyasaya girdiği hızla çıktı. Yine yerine başkasını arıyorum ama bulamıyorum. Önerilerinizi beklerim.


Ben duş jelinden hiç hoşlanmaz, insanı kaşındıran, durulanmayan, garip bir şey olduğunu düşünürdüm. İşte bu fikrimi değiştirip yıllarca aynı banyo ürününü kullanmama neden olan Nivea Creme Soft Duş Jeli oldu. Bu ürünü ne kadar beğendiğimi Taze Bitti 1 ve Nivea Duş Jeli başlıklı yazımda anlatmıştım. Bu cildi kurutmayan, güzel temizleyen, hafif ve ferah kokulu, bol köpürüp kolay durulanan krem formlu bu ürünün yerine uzun süre bir şey koyamadım. Diğer çeşitlerinin kokusu bana hep ağır geldi. Çok sonra Adidas Duş Jelleriyle tanıştım. Artık onlar favorim ama hala ara ara keşke bulabilsem de kullansam diyorum.

Var mı sizin de böyle artık üretilmeyen favorileriniz?

7 Nisan 2014 Pazartesi

Turuncu Kasa Alışverişi


Haberiniz olmuştur geçen haftalarda Turuncu Kasa bir kampanya yaptı: Avene ürünlerinde %30 indirim vardı. Bazı blog sayfalarında yayınlanan kodlarla da bu oran %50'ye çıkıyordu. Ben de bu vesileyle aklımda olan birkaç ürünü edinmek istedim. İşte onlar:

* Avene Cleanance Maske: Bir süredir yağlı cildime iyi gelecek kil maskesi arayışındayım. Hatta işte arayışımın sonuçları da burada. Bu maskeyi de o çerçevede aldım. Yarın deneyeceğim bakalım. Fiyatı 24,50 TL.

* Avene Cleanance Tonik: Market ürünü alkollü tonikler sert geliyordu. Bir yıldır tonik kullanmayı bırakmıştım ama yağlı ciltle mücadelede buna daha fazla dayanamadım. Bu tonik bir blogda övülünce, pudralı tonik de nasıl oluyormuş diyerek aldım. Fiyatı 22,50 TL.

* Avene Termal Su: Bir klasik. La Roche Posay'in küçük boy termal suyunu kullanıp sevince hem Avene'inkinin denemek hem de evde özgürce kullanabilmek için aldım. Yaz aylarında nemlendirici niyetine kullanmayı planlıyorum. Fiyatı 17,50 TL.

* Sebamed Healing and Protective Oinment (İyileştirici ve Koruyucu Merhem): Bu 10 ml.lik deneme boyu ürünü de Turuncu Kasa kutuma eklemiş.


Aslında bir ürün daha sipariş etmiştim: Nivea Creme Soft Duş Jeli. Bu ürüne karşı olan sevgimi buradaki yazımda anlatmıştım. Sitede adını görünce sevinçle sepete ekledim ama için için ürünün üretimden kalktığını ve temin edilemeyeceğini de hissediyordum. Nitekim öyle de oldu. Günler geçti ve benim siparişim bir türlü tamamlanmadı. Sonra ben müşteri temsilcisine bir e-posta attım. Akşam üzeri arayıp başka bir ürün göndermeyi teklif ettiler, kabul etmeyince de o zaman parayı hesabınıza kaydedelim sonraki alışverişinizde kullanın dediler. Tabi bunu da kabul etmedim, kredi kartıma bedelin iadesini istedim. Tamam diyip siparişimi hemen yarın göndereceklerini söylediler. Yalnız sipariş o kadar gecikmişti ki benim iş için yine şehirden ayrılmam gerekiyordu. Siparişi iki gün bekletin, perşembe yollayın ki cuma günü alabileyim, teslimatta sıkıntı çıkmasın dedim. Tamam dediler ama tabi ki perşembe günü de yollamadılar! Yine cuma günü e-posta attım öyle kargoya verildi. Tabi araya hafta sonu girmiş oldu. 

Sürat Kargo nasıl becerdi bilmiyorum ama cumartesi günü siparişi kapalı olan iş yerime teslim etmiş. Gelince oda arkadaşımın masasında buldum. Ama ne bir haber verildi, ne telefon edilip soruldu. Bundan da hiç hoşlanmadım.

Hadi bugünden değil de cumartesiden hesap edersem siparişim elime 10 günde geçti. 10 GÜN! Bir de öyle durup beklemedim, telefonlar, e-postalar uğraştım durdum. Tedavülden kalkmış ürünü neden stokta gösteriyorlar bilmiyorum. Madem yok, elinizde olanları gönderiverin öncen. Yok iki kere kargo masrafı yapamayız dersen bir ara sor bekleyelim mi gönderelim mi diye. Bir de maceram hala bitmedi. Acaba bulamadıkları ürünün 7,5 liralık bedelini ne zaman geri verecekler?


Ürünlerin son kullanım tarihlerini kontrol ettim hemen. Kampanyalı olmalarına rağmen hepsinin yaklaşık 2 yılı var. Yalnız paketleme pek hoşuma gitmedi. Gördüğünüz gibi akabilecek olanları sterç filmle sarıp gerisini de öyle kututa koyu vermişler. Kırılan dökülen yok çok şükür. 

Tester konusunda da başarılı olduklarını söyleyemeyeceğim. Sebamed merhem işe yarayacak bir şey ama bu tester mıdır, iptal edilen ürün için telafi niteliğinde midir, geç gönderim için özür mahiyetinde midir bilemiyorum. 

Sonuç olarak fiyat ve tazelik konusunda tam not alsa da, tester, paketleme, gönderim hızı, süreç yönetimi gibi konularda sınıfta kaldı. Bir de paramın peşine düşeceğim şimdi. Bir daha alışveriş eder miyim? Yine böyle %50 indirim bile olsa sanmıyorum. Diğer sitelerden %40 indirimle alırım ama ertesi gün elimde olur ve böyle kafamı meşgul etmez daha iyi. Hemen ihtiyacım olmayan, flaş indirimli, tek ürünlük siparişler belki olabilir.

Not: Para iadesi 4 Nisan'da yapılmış. Bu konuda hassas darvandıkları için çok memnun oldum.

5 Nisan 2014 Cumartesi

Yaz Geldi, İşler Değişti


Doğa değişince onun bir parçası olan bedenimiz de değişiyor. Tabi kullandığımız ürünler de… Artık hem günlerin uzamasıyla hem de yaz saati uygulamasıyla günümüzün çoğunu gün ışığında geçiriyoruz. Sıcaklık arttı, soğuk ve nemsiz havanın yıpratıcılığı bitti. Bu sefer de terleme ve parlamayla mücadelemiz başlayacak. Ben de sizle baharla birlikte bakım masamda yerini alan ve artık çekmeceye kalkanları paylaşmak istedim.

The Balm Balm Shelter

Dudaklar

Kışın en zorlanan yer ellerle birlikte dudaklar olabilir. Bu kış boyunca Bioderma'nın Atoderm Moisturising Stick'ini kullandım. Detaylı yazısını yazacağım ama şöyle özet geçeyim gerçekten çatlak dudakları iyileştiren ama günlük kullanımda bıraktığı beyaz izlerle sorun yaratan yumuşak bir balm. Ama artık sıra The Balm'ın Balm Shelter'ında. Bu ürünü indirimden görür gözmez benim olmalı dedim. Hem parlatıcı, hem yapış yapış değil, hem de 17 faktör güneş koruması içeriyor. Şeffaf rengiyle her makyaja ve kıyafete gidiyor. Yazın dudak kuruluğu  pek çekmiyorum. Bu açıdan nemlendirme aramıyorum ama bence hafif bir nemlendirmesi de var. Gerçekten dudağı koruyan bir parlatıcı olduğunu söyleyeyim.

Neutrogena Yaşlanma Karşıtı Ek Kremi

Eller

Elleri kışın en çok çekeni olarak seçiyorum; soğuk hava, soğuk su, nemsizlik, rüzgar… Evden çıkmadan önce resimde etiketini soyduğum için ne olduğunu anlamadığınız The Body Shop'un Sweet Pea Body Butter Duo'yu ellerime sürüyorum. Bu krem ikili, bir tarafı bildiğimiz body butter diğer tarafı biraz daha katı, yoğun bir krem. Yumuşak kremi ellerime, kıvamlı tarafı da ihtiyaç oldukça tırnaklarıma, parmak uçlarıma sürüyorum.

Ama artık gözdem Neutrogena Yaşlanma Karşıtı El Kremi. 25 faktör güneş koruması var ve bence bu bir el kremine göre baya yüksek. Buna rağmen kolay emilen, yapış yapış olmayan bir krem. Artık evden bu kremi sürüp çıkıyorum. İşte yine Neutrogena'nın Hızlı Emilen El Kremini kullanıyorum. Bundan bir tane daha alıp arabaya da koymayı düşünüyorum, yazın eller direksiyonda güneşin altında kavruluyor.

La Roche Posay Anthelios Tinted Extreme Fluid 50 SPF

Yüz

Yüz güneşten en çabuk etkilenen ve en çok korunması gerkene yer olabilir. Aksi gibi de yok karma cilt, yok makyaj, yok nemlendirme derken burada kullanılacak güneşten koruyucu krem bulmak meşakkatli bir işe dönüşüyor. Ben doktorların tavsiyesiyle yaz-kış 50 güneş koruma faktörlü krem kullanmaya başladım. Kış boyu Bioderma Photoderm Max Ultra-Fluide 50 SPF benimle birlikteydi. Güzel korudu ancak yağlı cildimin yaz için daha hafif yapılı bir koruyucuya ihtiyacı var. Ben de estetik cerrahın önerdiği La Roche Posay'in Anthelios serisinden Tinted Extreme Fluid 50 SPF'yi aldım. Aslında Dry Touch Gel diye bir ürünü daha var ama onu bulamayınca bir de renkli krem deneyeyim dedim. Yapısı sıvıya yakın hoş bir krem. Henüz kullanmaya başlamadım. Bioderma yarım kalmasın, havalar iyice ısınıp cildim koyu kremleri kaldırmaz hale gelinceye kadar bitsin diye uğraşıyorum ama çekmeceye kalkma zamanı çok yakın. İki kremin de detaylı yazısını yazacağım.

3 Nisan 2014 Perşembe

Avene Cleanance Gel


Avene Cleanance Gel, Avene'in yağlı ve problemli ciltler için tasarladığı Cleanance serisinin en güzide parçalarından biri. Sabunsuz olan ve içinde bol bol Avene kasabasının termal suyundan bulunan bu yüz temizleme jeli cildi derinlemesine temizlemeyi, sebum (yağ) salgısını dengelemeyi ve bütün bunları yaparken de cildi kurutup tahriş etmemeyi vaad ediyor.

Gördüğünüz gibi şişenin artık dörtte birinden biraz fazla kaldı ve beş buçuk aydır sabah akşam bu ürünü kullanıyorum. Artık etkilerini yorumlayabilirim diye düşünüyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim bu jel benim için dönüm noktası oldu. Fransa tatilim sırasında bir eczanede kampanyalı (€6,5!) görüp hem eczane ürünü hem de ucuz diyerek aldım. Ama market ürünleriyle arasındaki fark o kadar fazlaymış ki bir daha dermokozmetik olmayan temizleyici kullanacağımı hiç sanmıyorum. Yani genel olarak etkisinden çok memnunum.


Bir kere gerçekten çok nazik bir ürün. Benim cildim hassas değildir ama hem akne sorunu yaşayan veya yağlı olan hem de hassas olan ciltler mutlaka bunu denemeli. Diğer ürünler resmen cildimi kazıyormuş. Avene jelin ise yumuşaklığı kokusundan, dokusuna, köpüğünden, bıraktığı hisse kadar her aşamada hissediliyor. Böyle hassas olduğu için de bölgesel kuruluk, kızarıklık, gerginlik sorunu yaşamadan cildinizi sabah akşam temizleyebiliyorsunuz. Hem sık temizlenen hem de zedelenmeyen cilt akne ve yağlanmaya karşı daha dirençli oluyor.

Benim yoğun bir akne problemim yoktu ama alnımda minik kırmızı pütürlerden şikayetçiydim. Bu jeli kullandığım dönemde zamanla bu pürüzler kayboldu. Yıkamadan sonra hafif bir gerginlik hissediyorum bazen ama aynı serinin nemlendiricisini az miktarda sürerek bu işi de hallediyorum.

İçindekiler

Ürünün içindekiler yukarıda gördüğünüz gibi. Parfüm içeriyor ama kokusu çok hafif ve rahatlatıcı. Paraben, alkol filan yok. Termal su, hint yağı, sitrik asit, bunlar güzel şeyler. Akneli ciltler için formüle edilen ürünlerde görmeye alıştığımız salisilik asit yok. Salisilik asitten kaçınmak isteyenler bunu not edebilirler.

Fotoğrafta çıkmamış ama kullanım süresi 6 ay. Ürün çok akışkan bir jel halinde ve çok az bir miktar bile tüm yüzünüzü köpürtmeye yetiyor. Bu yüzden bereketli ve en küçük boyu olan 200 m.lik şişeyi bile bitirmek aylar alıyor. Dediğim gibi ben altı ayı doldurmak üzereyim ve en az bir buçuk-iki ay daha yetecek ürün var şişede.


Kaç kere yere düşürdüysem de kıramadığım sağlam sert plastikten bir şişesi ve çevrilerek açılan bir kapağı var. Nasıl oluyor bilmiyorum ama hiç sızdırmıyor, rahatlıkla seyahatlerinizde yanınıza alabilirsiniz.

Ben bu ürünü yağlı-karma-akneli ciltlere gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Bu alanda en iyisi mi derseniz belki La Roche Posay Effaclar Gel bir tık önde diyebilirim. Yine de her ciltte sonuç farklı olabileceğinden ve son derece yumuşak ve etkili bir ürün olduğundan rahatlıkla kullanabilirsiniz.