30 Ağustos 2015 Pazar

Fransa'dan Aldıklarım



Bu yaz tatil için Paris'e gittim ve aklımda eczaneleri yağmalamak vardı. Yalnız koşturmaktan sadece 3 eczaneye 10'ar dakikalığına girebildim. O yüzden sadece aklımda olanları alabildim.


La Roche-Posay Serozinc: Çinko içeren termal su spreyi. Tonik niyetine kullanılıyor, kızarıklıklara, yara ve sivilcelere iyi geliyormuş. Türkiye'de satılmıyor ben de denemek istiyordum. Fiyatı 7 avroydu.

Avene Cleanance Gel: Daha önce yine Fransa'dan alıp kullandığım ve sevdiğim bir üründü. Bu sefer 300 ml.lik boyunu 10 avroya aldım. Daha sonra girdiğim bir eczanede 11 diğerinde de indirimli şekilde 7 avroya gördüm. Kahroldum tabi, bu fırsatı nasıl kaçırırım diye ama 10 avro da Türkiye fiyatlarıyla karşılaştırınca son derece iyi.

Avene Lotion Micellaire: Misel suyu her gün kullanıyorum ve indirimle 6,5 liraya aldığım Garnier misel sudan da memnunum ama indirimli görünce bunu denemek istedim. 400 ml.lik şişe 7 avroydu.

Eudermin Koruyucu El Kremi: Paris'ten önce Barselona'daydım ve Paris'ten daha çok alışveriş yapabileceğimi sanarak pek bir şey almamıştım ama Barselona markası olan bu minik el kremini görünce alıverdim. 30 ml.lik ürün sadece 1 avroydu.


Paris Orly Havaalanı'nda bir parfüm alana ikinci parfümde %20 indirim vardı. İndirim ilginç olsa da başta bir şey almayı düşünmemiştim ama Lacoste'un Original parfümünü görünce hemen aldım. Bu parfümü uzun zamandır arıyordum fakat bir süredir üretimde değildi. Lacoste Original EDT'nin 100 ml.lik boyu 58 avroydu. 

Bu parfümü alınca da ikinci parfümü almak çok mantıklı gelmeye başladı. Ben de yıllardır kullandığım Carolina Herrera 212 EDT'yi almaya karar verdim. Vücut losyonuyla set halinde olan 100 ml.lik parfüm 65 avroydu ve ben de onu seçtim. Sabahın körünce pek de detaylı düşünmedim açıkçası. Yalnız sonra setin kutusunun çok yıpranmış olduğunu gördüm. Eve varınca üretim tarihini adresinden kontrol ettim ve sıkı durun… hem EDT'nin hem de losyonun 2009'un sonunda üretildiğini gördüm. Fatura ve kutu fotoğraflarıyla Buy Paris müşteri hizmetlerine mail attım ama iki hafta geçmesine rağmen cevap alamadım. 

Kısacası siz siz olun freeshop'lara bile güvenmeyin, eski kutulu ürünleri almayın. Ayrıca Champs Elysee'deki eczanelerden uzak durun, St. Michel caddesindeki Bader Eczanesi'ne uğramaya çalışın. Çıkardığım dersler bu kadar :)

Not: Mailler ve beklemelerle geçen bir ayın sonunda Carolina Herrera para iadesinde bulundu. İlk parfümü indirimli almış olmak yanıma kar kaldı. Yine de bir dahakine çok daha dikkatli olacağım.

21 Ağustos 2015 Cuma

Pastel Tırnak Sertleştirici ve Oje Kurutucu


Sık oje sürüyorsanız renkli ojelerden çok diğer tırnak ürünlerinin fark yarattığını ve gerçekten ihtiyaç olduğunu fark etmişsinizdir. Ben de soyulan tırnaklarım ve bir türlü kurumayan, sürekli çarşaf izi olan ojelerime çare arıyordum. Bir arkadaşımın Pastel'in Oje Kurutucu Solüsyonunu tavsiye etmesi üzerine fotoğrafta gördüğünüz iki ürünü aldım: Pastel Tırnak Sertleştirici ve Pastel Oje Kurutucu.


Ürünlerin özelliklerini ve vaatleri fotoğrafta görebilirsiniz. Ürünler 10 ml. ve ikisi de 9,90 lira. Bazen indirimli yakalayabiliyorsunuz.

Pastel Tırnak Sertleştirici:


Bu tırnak sertleştirici keratin içeriyormuş. Gerçekten keratin içeriyor mu, içeriyorsa bile miktarı gerçekten kayda değer mi, keratini tırnağa dışardan uygulamak faydalı olur mu bilemiyorum. Düzenli şekilde bu ojeyi baz olarak temiz tırnağa renkli ojeden önce kullandım. Bu sürede tırnaklarımın soyulup çatlaması gerçekten azalttı. Ayrıca şeffaf bir oje kullanmak renkli ojenin tırnakları boyamasını da önlüyor.

Tek kat sürüldüğünde çok ince bir tabaka oluşturuyor ve pek parlamıyor. Bu özelliğini beğendim çünkü tırnaklarınızın soyulmasını istemiyor ama parlak cila kullanmış gibi görünmek de istemiyor olabilirsiniz. Eğer daha parlak bir duruş isterseniz ikinci katı geçebilirsiniz.

Ürünün gerçekten kötü olan tek tarafı şişede fotoğrafta gördüğünü kadar kaldığında ürünün bozulması oldu. Oysa açılalı 1 yıl bile olmamıştı. Üstelik macunlaşmadı, katılaşmadı ama kururken kabarcıklar oluşturup bütün manikürümü mahvetti. Nedeninin Pastel Tırnak Sertleştirici olduğunu anlayıncaya kadar bu birkaç kez daha gerçekleşip emeğimi çöp etti. Tırnaklardaki olumlu etkisinin de mucize olmadığını düşünmüyorum. Fena bir ürün olmasa da tekrar alacağım bir ürün değil, daha iyisini bulmak için yeni şeyler denemeyi tercih ederim.

Pastel Oje Kurutucu: 


Oje değil solüsyon formunda bir ürün. Böyle olmasını sevdim çünkü oje şeklindeki kurutucular ne de olsa tırnağa bir kat daha ekliyor ve oje tabakası kalınlaştıkça ojenin kuruması zaman alıyor. Pastel Oje Kurutucuyu ojenin son katını sürüp 2 dakika bekledikten sonra ince fırçasıyla sürüyorsunuz. Sprey şeklindeki kurutucuları kullanmadım ama bu sanki daha zahmetsiz, etrafı daha az batıracak bir yöntemmiş gibi geliyor bana. Çok az miktarda ürün yetiyor, çok bereketli. 

Fırçası yumuşak, yeni sürülmüş oje üstünde iz bırakmıyor. Ojeleri matlaştırmıyor veya başka şekilde bozmuyor. Tırnak etrafına pek getirmemeye çalışmak lazım çünkü yağlı gibi görünse de 5-10 dakika içinde uçuyor ve tırnak etrafındaki etleri kurutup beyazlaştırıyor. O yüzden zateb sorunlu tırnak çevreniz varsa önermem.

Tabiki en önemlisi ojeyi gerçekten kurutup kurutmadığı. Gözümün önünde arkadaşımın Flormar ojesini birkaç dakika içinde dokunulabilecek hale getirmişti ve asla çarşaf izi çıkmadığını söylemişti ama ben bu solüsyonun çarşaf izine kesin çözüm olduğunu düşünmüyorum. Evet ojenin biraz daha çabuk katılaşmasını sağlıyor ama normal oje ve kurutucu birleşimindense hızlı kuruyan ojeyi tercih ederim. Yani yarattığı fark inanılmaz da değil.



Kısacası iki ürün de vaatleri bir noktaya kadar gerçekleştiren, bazı iyi özellikleri olan ürünler. Diğer taraftan ihtiyaçlarımı tam anlamıyla karşılamadılar bu yüzden tavsiye edeceğim veya bittikçe alacağım ürünler değil.

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Kendi Makyaj Paletimi Yaptım!

Benim gibi çok seyahat eden biriyseniz bir süre sonra her şeyin küçüğünü ve pratiğini aramaya başlıyorsunuz. Seyahat çantamı nasıl hazırladığımı Seyahat Çantamı Hazırlarken 1 ve Seyahat Çantamı Hazırlarken 2  anlatmıştım. Bir süredir allık, far gibi mutlaka yanıma aldığım makyaj malzemelerimi tek palette toplasam, hem taşırken hem de makyaj yaparken rahat ederim diye düşünüyordum. Elimde benzeri bulunan mini farları ve ambalajını pek beğenmediğim görece küçük bir allığımı tek palette toplamaya karar verdim.


İhtiyacımız olanlar:
  • Isı kaynağı: Ben mum kullandım. Saç düzleştiriciye pişirme kağıdı koyup onu da kullanabilirsiniz.
  • Boş palet: Ben Artdeco markasının küçük paletini aldım. Siz eski bir paletinizi veya ped saklama kutusunu, sigara/puro kutusunu kullanabilirsiniz.
  • Yapıştrıcı: Genelde kullanılan yapışkanlı mıknatıslardan elimde yoktu ve internetten araştırıp sipariş etmeye de üşendim. Yapıştırıcı hamurlar da aynı işi gördü. Çift taraflı bant da olabilir.
  • Sivri bir şey: törpü, bıçak…
  • Alkol: Eğer ürününüz kazaya kurban giderse preslemek için. Vodka veya kolonya da olur.

Şimdi de yapılışı:
1. Önce far/allık paketini inceleyip törpüyle köşelerden yokladım. Sephora far bu şekilde kolayca çıktı.

2. Daha inatçı olan ürünleri mumun üstünde biraz tuttum. Bu panı ambalaja yapıştıran yapıştırıcıyı yumuşattı. Ürünü mum alevine çok yakın tutmamaya dikkat ettim. Ürünün altı ısındıktan sonra törpüyle kenarlarından nazikçe kavlattım.
3. Panların altını ve paleti alkol ile sildim.

4. Yapıştırıcı hamuru panın altına yayıp iyice incelttim. Sonra da palete istediğim şekilde yerleştirdim.
6. Eğer depot ederken parçalanan veya çatlayan ürünleriniz olursa üzülmeyin. Alkol ile presleyerek eski haline getirebilirsiniz. Presleme işlemiyle ilgili detaylı yazım BURADA.
7. Köpük, silikon, sünger gibi yumuşak bir materyalden palete uygun bir parça keserek ürünlerin üstüne yerleştirirseniz ekstra bir koruma sağlamış olursunuz. Ben henüz uygun bir şey bulamadım ama aklımda.


İçine bir de aplikatör koydum mu tamam! Bu palet benle 3 şehir dolaştı, uçak bagajına girdi, çantamda dolaştı ve hiçbir sorun yaşamadım. Hem makyaj çantamı hazırlamak hem de makyaj yapmak çok kolaylaştı. Siz de deneyin :)

Ayrıca palet oluştururken depot ettiğim ürünlerden blogda inceleme yazısı olanlar şunlar:
Sephora tekli far (Movie Popcorn no 72)
Catrice kapatıcı paleti
Rimmel London Lasting Finish Soft Colour Allık (50 Live Pink)

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Organique Guarana Gliserinli Sabun



Sabunlara karşı bir zaafım var, özellikle de farklı, güzel görünenlere karşı. Aslında sabunu ne duşta ne de cilt temizliğinde kullanıyorum. Sadece ellerimi katı sabunla yıkıyorum ama sabun seviyorum. BURADAKİ YAZIMDA anlattığım alışverişimde bedava kargo sınırını yakalamak için sepete bir sabun eklemiştim. O sırada bir Polonya markası olan Organique'in pek süslü çeşit çeşit sabunu olduğunu fark ettim. Ben yarı şeffaf, desenli olan Guarana sabununu aldım. İnternette çok daha güzel ve nizami görünüyordu ama bu sabunun da görünüşünü sevdim. Özellikle ıslandığında daha da şeffaf ve parlak oluyor ve daha güzel görünüyor.


Raf ömrü 2 yıl gibi görünüyr ama ben sabunların bu kadar kısa bir ömrü olduğunu bilmiyordum. Sabunu da yeni kullanıp bitirdim ve herhangi bir sorunla da karşılaşmadım. Sabunun köpürmesinden ve temizlemesinden hayet memnun kaldım. Gliserinli olduğu için ellerimi bazı sabunlara göre daha az kuruttu ama yine de ''nemlendirici'' diyemem. Çok köpürmesine ve elleri fazladan kurutmamasına rağmen sabunlukta yumuşayıp erimedi. Hem fazla iş çıkarmadı hem de böylece daha uzun süre kullanabildim.


Kokusunun pek özelliği yoktu, hatta kokusu da pek yoktu. Sabunun içindeki renkli parçalar yüzünden bazen köpük renkli oluyordu. İçeriği de sıradan bir sabun gibi. SLS içeriyor ama eller için sorun olduğunu düşünmüyorum. Organique sabunların fiyatı 12 lira, bence performansına göre fazla. Ben yarı fiyatına aldığım için memnunum ama tam fiyatından tekrar almayı düşümem.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Yves Rocher Düz Saçlar İçin Saç Kremi


Bir süredir saç bakım ürünlerinde daha doğal içerikli ürünleri kullanmaya çalışıyorum. Silikonsuz şampuanlar ve saç kremleri öneriliyor. Yalnız ben bugüne kadar kullandıklarımdan pek memnun kalmamıştım. Yves Rocher Apres-Shampooing Lissant 48 H (Yves Rocher Düzleştirici Saç Kremi) ise pek beğendiğim bir ürün oldu. Bu saç kremi içindeki bamya çekirdeği ile saçın düğümlerini açıp elektriklenmiş saçları yatıştırmayı, düzleşen saçları neme karşı dirençli kılarak 2 gün boyunca düz kalmasını sağlamayı vaat ediyor. 


Gerçekten de saçıma uygular uygulamaz daha duştayken saçlarımın düğümlerini açtı, saçlarımı yumuşatıp nemlendirdi. Silikonsuz diğer kremlere göre uygularken çok daha silikonlu gibi ağır ve kaygan bir hissi var, ki bu benim hoşuma gidiyor. Peki saçlarımı düzleştirip pürüzsüzleştirdi mi? Benim saçlarımın elektriklenmiş görüntüsünün nedeni bebek saçlarım. Saç kremini saç diplerimie uygulamadığım için onlara pek faydası olmuyor. Onun dışında saçlarımın pek uğraşmamama rağmen düzgün kuruyup hoş bir şekil aldığını gördüm. Nemlendirmesi boyasız ve işlem görmemiş saçlarım için gayet yeterli. Yağlanmaya müsait saçlarımı ağırlaştırmadı. Daha ne yapsın?


Bütün bunları silikonsuz olmasına rağmen yapması çok hoşuma gitti. İçeriğinin %97'si doğalmış. Parfüm içeriyor, bitkisel bence hoş olan ve saçta kalmayan bir kokusu var. Beyaz krem formunda bir ürün. Tüp şeklindeki ambalajı da çok kullanışlı. Hem ürünü almak hem de kapağı pratik. Etiket fiyatı 19,90 lira ve bir tüpte 150 ml. ürün var. Yves Rocher sık sık indirime giren bir marka olduğu için daha ucuza almanız mümkün. Ben de indirimli almıştım ve yeni bir kampanyayla yeniden almayı düşünüyorum. Tam fiyatıyla bence baya pahalı ve yarı fiyatına alınabilecek saç kremlerinden tak fazlası temiz içeriği oluyor. Yine de performans olarak tekrar tekrar alınacak bir ürün. 

Düz Saçlar İçin Saç Kremi benim için Yves Rocher'in denediğim en iyi ürünü. Yeni ürünler denemeyi sevsem de tekrar alacağım, o kadar iyi. Yves Rocher'in diğer ürünleri hakkındaki yorumlarıma BURADAN ulaşabilirsiniz.


1 Ağustos 2015 Cumartesi

Clinique Anti-Blemish Solutions Serisi

Şu aralar elimdeki deneme ürünlerini kullanıp bitirmeye çalışıyorum. Hep yolculuklarda kullanırım diye saklıyordum ama çok fazla olduklarından bozulmadan hepsini seyahatlerde kullanmam imkansız. Bu minik deneme setini clinique.com.tr alışverişimde (yazısı burada) ''acnefree'' kodunu kullanarak almıştım. Yaklaşık 4 haftadır kullanıyorum ve tam ürün incelemesi olmasa da kabaca fikirlerimi yazayım dedim.


Sabun: %2 oranında salisilik asit içeren, parfümsüz, belli belirsiz kokan, çok çok köpüren bir sabun. Yıllardır cildim için sabun kullanmıyordum. Sabun kurutur, tahriş eder gibi bir nedenle değil tamamen jeller pratik geldiği için ve alışkanlıktan. Bu sabun benim için ciddi bir değişiklik oldu. Cildimi gıcır gıcır temizlemesi hoşuma gitti. Verdiği hisse rağmen aslında jellerden fazla temizlediğini düşünmüyorum. İyi temizliyor kısacası. Çok kolay durulanmasını da beğendim. Diğer taraftan cildimde biraz gerginlik yarattı. Yaz aylarında yağlı cildim için bu bir sorun değil ama daha serin havalarda özellikle karma veya normal ciltlerin günde iki kez bu temizleyiciyi kullanabileceğini sanmıyorum.

Sabunun tam boyu 150 g., ben 15 g.lık deneme boyunu bir ay kullandım ve hala kullanabilirim. Kısacası çok bereketli, verdiğiniz paranın karşılığını bu açıdan alabileceğiniz bir ürün. 

Tonik: Anti-Blemish Solutions serisinin toniği Clinique'in diğer toniklerine çok benziyor. Buram buram  alkol kokuyor. Tertemiz dediğiniz cildinize uyguladuğınız bile pamuğun kirlendiğini görüyorsunuz. Toniğin içinde tebeşir gibi beyaz bir tortu var. Bu pudraymış ve parlamayı önlemeye yardımcı oluyormuş. Bu yüzden toniği pamuğa dökmeden önce çalkalamak gerek. Bu özelliği bana Avene Cleanance Lotion'ı hatırlattı.

Ürün tanıtımında hassas ciltlerin kullanabileceği söylese de bence kesinlikle hassas ciltlere göre değil. Bazen hassas olmayan cildimde bile batma/yanma hissine neden oldu. Arındırmasını çok sevdem de içindeki alkol ve kurutuculuğu yüzünden günde iki kez düzenli şekilde kullanmaya uygun olduğunu düşünmüyorum. Ten makyajı yapılan günlerden ve maskelerden sonra kullanmaya daha uygun. Ben de sadece akşamları çok az miktarda kullandım.

Nemlendirici: Yağsız, çabuk emilen, parfümsüz, güzel bir nemlendirici. Çok az miktarı (özellikle bu sıcak havalarda) yeterli geliyor. Günde iki kere kullanılması tavsiye ediliyor ama ben sadece akşamları tonikten sonra kullandım. Sivilceleri önlemeyi, cildi rahatlatıp kızarıklıkları geçirmeyi, fazla yağı kontrol altına almayı vaat ediyor.

Nemlendirmesini, hafif yapılı olmasını, çabuk emilmesini ve silikonlu kremler gibi ciltten sıyrılıp çıkmamasını beğendim. Cildimin normalden daha çabuk yağlanmasına neden olmadı. Aslında bu nemlendiriciyi Clinique Dramatically Different Moisturizing Gel'e çok benzettim, aralarında fark yok gibi.

Peki ben Clinique Anti-Blemish Solutions serisini beğendim mi? Tam boylarını alır mıyım? HAYIR! Bu ürünleri kullanmaya başladığımda regl dönemim yaklaşıyordu o yüzden son birkaç aydır olmadığı kadar büyük bir sivilce çıkarmamı garipsemedim ama 4 haftadır sivilcelerin ardı arkası kesilmedi. Hava aniden ısındığı için cildim çok yağlanmış olabilir ama cildimi bu kadar düzenli yıkayıp maskelerken bu kadar sivilce çıkarmam normal değil. Sivilcelerden biri sönüyor, biri çıkıyor, mutlaka bir sivilcem var. Zaten sivilce izleri 3 aydan önce geçmeyen biri olarak sivilcenin sönmesine sevinemiyorum. Bu duruma bu ürünlerden sabunun neden olduğunu düşünüyorum çünkü bence tonik de nemlendirici de 3 Adımlı Bakım serisinin ürünlerine çok benziyor ve benim onlardan yana bir sıkıntım olmamıştı. Kısacası bu serinin sivilce sorununu çözmeyi iddia ederken sivilceye neden olması, en azından son zamanların en sorunlu döneminde sivilcelerime çare olamaması benden eksi not aldı.