18 Kasım 2015 Çarşamba

Taze Bitti



Eylül ve Ekim ayında bitirdiğim ürünlerle karşınızdayım. Ürünlerin detaylı yorumlarını okumak isterseniz ürün adına tıklamanız yeterli. Önce en zor biten şeylerden, yani makyaj ürünlerinden başlayalım.


Clinique Chubby Stick Balm (13 mighty mimosa): Pahalı ve çabuk bitiyor. Çabuk bitmesi sorun değil ama o zaman keşke bu kadar pahalı olmasaydı. Yine de nemlendirmesi, rengi, ambalajı, dudaktaki duruşu ve verdiği hisle sevdiğim bir üründü. Zaten bu bitirdiğim ikinci Chubby Stick. Hevesimi aldım, tekrar alacağımı sanmıyorum ama güzeldi. Belki de alırım :)

The Balm What's Your Type Maskara: Fırçasını, topaklanmamasını ve dökülmemesini beğendim. Kirpiklerimi çok güzel uzattı ama dolgunluk vermedi. Günlük kullanım için yeterliydi. Suya dayanıklı olmamasına rağmen çok da dayanıklıydı.

Flormar Aktif Tırnak Sertleştirici: Renkli ojeden önce baz olarak kullandım. Ojenin kalıcılığını artırmadı ama tırnaklarımı korudu. Uzun zaman katılaşmadan dayandı.

Narciso Rodriguez for Her EDP: Ben kokusunu çok anlamadım ama koklattığım birkaç kişi ağır buldu. Aslında güzel koku ama bana gitmedi herhalde.


Cilt bakımı hep en çok ürün bitirdiğim kalem oluyor. Bu sefer de bir sürü bakım ürünü bitirdim. Bir de son iki ayda özellikle mini ürünleri kullanıp bitirmeye çalışınca sonuç bu oldu:

Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu: Bu gizemli şişeyi tanıyorsunuzdur. Piyasaya çıktığından beri bitirdiğim üçüncü şişe Garnier makyaj temizleme suyu bu. İndirimlerdeki çok uygun fiyatı ve performansı bu ürünü tekrar tekrar almamı sağlıyor.

Montagne Jeunesse Mud Pac Maske: Montagne Jeunesse maskeleri çok beğeniyorum. Bu maske de gözeneklemizleyici bir kil maskesiydi. Arındırması biraz zor olsa da cildimi kurutmadan temizlemesini sevdim.

Watsons Beyazlatıcı ve Nemlendirici Maske: 30 ml. ürün içeren bir maskeydi. Ben bir gün kağıt maskeyi uyguladım ertesi gün de sadece pakette kalan losyonu kullandım. Cildim daha yumuşak oldu ama çok da önemli bir fark görmedim. Yapışkanlık hissi de hoşuma gitmedi. Tekrar almayacağım.

Yves Rocher Express Göz Makyajı Temizleyicisi: Detaylı yazısını yazmak istediğim ama yazamadan kullanıp bitirdiğim bir ürün bu. Yazmadım çünkü beni pek de etkilemedi. Bazı maskaraları çok iyi çıkaran, bazılarını bulaştıran, genel olarak iyi ama biraz fazla yağlı bir üründü. Tekrar alacağımı sanmıyorum çünkü fiyatı da performansına göre fazla.

Himalaya Herbals Purifying Face Wash: Çok memnun kaldım. Az köpürüyor, cildi gıcır gıcır yapıyor ama aşırı kurutup germiyor. Kokusu da güzel. Üstelik bu miniklerin fiyatı sadece 1 lira.

Clinique Liquid Facial Soap: Çok iyi temizleyen ama biraz da kurutan, başka da bir fonksiyonu olmayan, fiyatını da düşününce tekrar tekrar almak için bir neden göremediğim bir üründü.

Primavera Balancing Jel Temizleyici: Çok nazik ve temiz içerikli bir temizleyiciydi. Hemen hemen hiç köpürmüyordu ve bana biraz fazla nazik geldi. Bence cildimi yeterince temizleyemedi. Bu yüzden de çabuk bitti. Sabah kullanımına daha uygun hassas bir temizleyici ama büyük boyunu almadığıma üzülmedim.


Rosense Gülsuyu: Tonik olarak kullandım; kokusu, ferahlatıp rahatlatması çok güzeldi. Birkaç ay boyunca banyo dolabında beklemesine rağmen bozulmadı da. Yalnız bir daha asla alıp kullanmayacağım çünkü benim cildimde lekeye neden oldu. Olayın detaylarını ürün ismindeki linkten okuyabilirsiniz.

Veet Yüz Sir Ağda Bantları: Sürekli kullanıyorum, bitirip bitirip tekrar alıyorum. İçinde gram olarak çok az ağda olmasına rağmen neden fiyatı 27 lira bilmiyorum ama indirimlere filan denk getirip alıyorum. Benim için alternatifi yok.

Clinique Anti-Blemish Solutions NemlendiriciÇok beğendiğim bir nemlendirici, bence serinin en iyisi. AHA içeren nemlendirici kullandığım için artık kullanmıyorum ama akılda tutmaya değer bir ürün.

Primavera Balancing Tonik: Sprey şişede olması güzel. Ferahlatıp rahatlatan bir tonik ama pek temizleyiciliğini görmedim. Tam olarak ne işe yarıyor onu da anlamadım. Bir daha almayacağım.

Cyrene % 2 AHA Tonik: %2 gibi yüksek olmayan bir oranda AHA içerse de gerçekten işe yarıyor. Yalnız %12 AHA içeren nemlendiriciye göre cildimi daha çok kurutup yakması hoşuma gitmedi. Yan etkisi fazla olduğu için yeniden almayacağım.

Clarins UV Plus Multi-Protection Day Screen SPF 40: İncecik yapılı, hafif, parlamayan, beyaz iz bırakmayan, makyajı daha kalıcı yapan bir üründü. Yalnız koruyuculuğunun %100 olmaması ve daha da önemlisi 100 lirayı aşan fiyatı bu ürünü yeniden almamı engelledi. Yine de bir gün yağlı güneş kremlerini canım tak ederse alabilirim.


Vücut ürünleri açısından kesat bir dönemdi. 

Yves Rocher Düz Saçlat İçin Saç Kremi: Çok sevdim. Gerçekten saçlarımı ağırlaştırmadan sakinleştirdi. Bu kremi kullandıktan sonra saçlarım daha güzel şekil aldı. Kokusunu da sevdim. Bence tekrar alınır.

Rival de Loop Cherry Blossom El Peelingi: Köpüren, iri parçacıklar içeren bir peelingdi. Sadece ellerimde değil, kollarımda ve ayaklarımda da kullandım. Özellikle kollarımdaki keseyle bile geçmeyen pürüzleri iki kullanımda halletti. Üstelik indirimli fiyatı da 2-3 lira gibi bir şeydi.

H&M Desert Rose Duş Jeli: Sıradan hoş kokulu bir duş jeliydi. Losyonunu da daha önce kullanıp bitirmiştim. Şimdi de peelingini kullanıyorum. Öyle işte.

Ivır zıvırlardan ise en beğendiğim Watsons Square Puffs oldu. Hem ucuz hem de çoook yumuşak. Apaks Pamuk'un fiya-performans oranı iyi, Lüx Pamuk ise çok ucuz ama diğer iki pamuk kadar güzel değil.  Aouette Islak Tuvalet Kağıdı ise her daim favorim.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Rimmel London Lasting Finish Soft Colour Allık (Live Pink)


En sevdiğim makyaj malzemesi allık olabilir. Yine de allık konusunda tutucu, hep aynı renkleri kullanan biriyim. Bu yüzden hiç pembe bir allık denememiş hep koyu gülkurularını ve şeftali tonlarını tercih etmiştim. Rimmel London'ın Lasting Finish Soft Colour serisinden 50 Live Pink isimli allığı da görünce önce olmaz diye düşündüm ama bu altın ışıltılı parlak pembe allığı deneyince fikrim değişti. 


Allığın pigmentasyonu yerinde ancak yanağınıza hafifçe uyguladığınızda gerçekten yumuşak bir renk veriyor. Ciltle güzel şekilde bütünleşerek pandaki kadar parlak pembe olmuyor, biraz daha sakin bir renk oluyor. İçinde bol miktarda altın pırıltı var. Ben ışıltılı allıkları seviyorum ama siz mat allıkları seviyorsanız kesinlikle hoşunuza gitmeyecektir. Işıltılar büyük sim parçaları şeklinde olmasa da son derece belirgin. Aşağıda rengi belli olsun diye hafiften daha yoğun uygulanmış halini görüyorsunuz. Esmer cildimde doğal olmasa da güzel ve sağlıklı duruyor.


Rimmel London Lasting Fisinh Soft Colour ince yapılı bir ürün değil, parmaklarınızı sürdüğünüzde sert, kuru bir yapıda olduğunu fark ediyorsunuz. Allık yine de eşit şekilde dağılıp ciltte güzel duruyor. Yaz aylarında 5-6 saat kullandım, benim için bu süre kalıcı demek. Daha ince yapılı bir pudra olsaydı daha kalıcı olabilirdi. Maalesef bunların yanında tozutma problemi de var. Bu allığı kabından çıkararak başka bir makyaj paletine yerleştirdim (nasıl yaptığımı BURADAN okuyabilirsiniz) ve yeni paketteki tüm ürünleri pembe bir toz kapladı. Yine de pişman değilim çünkü allığın en kötü tarafı açması son derece zor olan uyduruk plastik kabı ve sert fırçası. Bu ürünün yeni üretimlerinde fırça yok ama ambalaj yine aynı.


Rimmel London Lasting Fisinh Soft Colour 4,5 gramlık bir ürün. Fiyatını kesin olarak bilmiyorum ama 20 liranın altında olması lazım ki indirim zamanları 10 lira civarına bulabilirsiniz. Fiyatına göre performansını yani sağlıklı ve aydınlık duruşunu, görece kalıcı olmasını ve kolay uygulanmasını, sert olmasına, uyguduruk ambalajına ve tozutmasına rağmen çok iyi buldum. Allık denen şey bitmiyor, bitinceye kadar da bıktırıyor o yüzden yenisini koşa koşa alırım diyemem ama severek kullanıyorum ve yine Rimmel London allıklarından alıp deneyebilirim.

9 Kasım 2015 Pazartesi

h2o Plus Spa Sea Salt Hydrating Body Butter


h2o Plus deniz temalı, sevdiğim bir Ammerikan markası. Bugün bahsedeceğim ürün de markanın Spa serisinden Sea Salt Hydrating Body Butter. Ürün bir butter olmasına rağmen koyu kıvamlı bir krem formunda. Ciltte kolayca dağılıyor. Nemlendiriciliği son derece yüksek. Çok çabuk emiliyor diyemem, hatta bir süre yağlı bir parlaklık bırakıyor ama losyon formlu ürünleri tercih eden ben bile pek rahatsız olmuyorum. 

Çok değişik bir kokusu var. Herkes sevmeyebilir ama benim çok hoşuma gidiyor. Tarif edemem, çiçeksi veya meyveli değil. Mineralli, temiz, doğal ama çok belirgin bir koku. Elbette parfüm içeriyor. 


İçeriğine baktığımızda nemlendirme gücü fazla olan hindistancevizi ve shea yağı gibi çeşit çeşit yağlar içerdiğini görüyorsunuz. Aloe Vera ve panthenol gibi cildi rahatlatan maddeler de içeriyor. İçinde aynı zamanda çeşit çeşit paraben de var. h2o+'ın en sinir olduğum özelliği internet sitesindeki içerik bilgisinde tüm maddelere özellikle de parabenlere yer vermemesi.
'' Water (Aqua), Cocos Nucifera (Coconut) Oil, Hydrogenated Vegetable Oil, Octyl Palmitate, Glyceryl Stearate, Cetyl Alcohol, Stearic Acid, Glycerin, PEG-100 Stearate, Phenoxyethanol, Butyrospermum Parkii (Shea Butter), Limnanthes Alba (Meadowfoam) Seed Oil, Carbomer, Fragrance (Parfum), Triethanolamine, Disodium EDTA, Potassium Sorbate, Allantoin, Tocopheryl Acetate, Aloe Barbadensis Leaf Juice, Panthenol, Linalool, Butylphenyl Methylpropional, Limonene, Hexyl Cinnamal, Camellia Sinensis Leaf Extract, Butylene Glycol, Benzyl Salicylate, Undaria Pinnatifida Extract, Crithmum Maritimum Extract, Ulva Lactuca Extract, Ilex Paraguariensis Leaf Extract
Ben bu h2o Plus Spa sea Salt Hydrating Body Butter'ı Boyner'den 10 liraya almıştım. 60 ml.lik bir ürün için 10 lira pek kelepir sayılmaz ama ben genelde el kremi olarak kullandığım için bana uygun geliyor. Yoğun bir ürün olduğu için yatağımın baş ucunda tutup ihtiyaç duydukça yatmadan el ve ayak kremi olarak kullanıyorum. Artık bitmek üzere. Maalesef h2o Plus'ı her istediğinizde bulmanız mümkün değil ama görürsem yeniden alabilirim.