29 Haziran 2015 Pazartesi

Manhattan Göz Kalemleri


Manhattan Almanya'nın ''drugstore'' markalarından biri. Catrice, Essence, P2 gibi markalardan çok bahsedilirken Manhattan'dan neden bahsedilmiyor bilmiyorum çünkü ben denediğim ürünlerden çok memnun kaldım.

Elimde Manhattan'ın iki ürünü var. Birincisi Eyemazing Kalem Far. Bu tombul kalem şeklinde bir ürün. Hem kalem hem de far şeklinde kullanılabilecek kremsi bir ürün olduğu belirtilmiş. Stantta 6 renk vardı, ben 30 numaralı koyu pembe-kahverengini seçtim. Çok minik parıltılar içeren sedefli bir far. Çok yumuşak, gerçekten kremsi. Kalem şeklinde veya dağıtarak/genişçe sürerek far şeklinde kullanabiliyorsunuz. Kalıcılığı da gayet güzel. Yalnız benim yağlı göz kapaklarımda bir süre sonra çizgilere doluyor. Baz kullandığımda 7-8 saat kadar çizgilenmeden dayanıyor. Bu tip yumuşak kalemlerde kalemtıraşla açarken kalemin için kırılıp gidiyor genelde, ürün heba oluyor. Manhattan Eyemazing Kalem Far'da bu sorunla da karşılaşmadım.

Soldan sağa; nude couture dağıtılmış,
nude couture çizgi, 30 numara geniş uygulama.
İkinci ürün Kohl Kajal Kalem. Bendeki ''nude couture'', pembe tonlu çok açık mat bir ten rengi. Yine çok kolay sürümlü, çok yumuşak ve dağıtılabilen bir kalem. Göz içinde kalıcılığı yok denecek kadar az. Ben kalemi zaten üst kirpik dibine sürmek için almıştım o yüzden şikayetçi değilim. Biraz bol sürüp dağıtıyorum ve gözlerim aydınlanıveriyor. Farlar için de güzel bir baz oluşturuyor. Göz kapağında kalıcılığı bazlı veya bazsız çok iyi. Üstüne uyguladığım farın da kalıcılığını artırıyor. Bazen de incecik liner gibi sürüyorum, kirpiklerimle kontrast yapıyor ve kirpiklerimi ön plana çıkarıyor.


Kalemler Türkiye'de satılmıyor. Ben Almanya'dan Kohl Kajal Kalemi 1,85 avroya almıştım, alışveriş yazısı da BURADA. Eyemazing Kalem Farı ne kadara almıştım hatırlamıyorum ama o da çok uygun fiyatlıydı, yaklaşık 4-5 avroydu. Uygun fiyatlı olmalarına rağmen üretim yerleri Çin değil Almanya.

Eğer imkanınıza varsa Manhattan'ın göz kalemlerini/kalem farlarını rahatlıkla deneyebilirsiniz, sizin de beğeneceğinizi düşünüyorum.

25 Haziran 2015 Perşembe

Termal Su Meselesi


Termal sular bir dönem çok popülerdi. Fransa'nın termal su kaynaklarıyla meşhur kasabalarının adını taşıyan dermokozmetik markaların o yörenin termal sularını basınçlı şişelere doldurup satması bence harika bir ticari zeka örneği. Ben bu ürünlerden Avene ve La Roche Posay markalı olanları denedim. Yorumlarımdan önce ürünün iddialarına deyineyim.

La Roche Posay Termal Suyu, güneş başta olmak üzere dış etkenlerden tahriş olmuş cildi rahatlatıyormuş, cilt yaşlanmasını engellemeye yardımcı oluyormuş. Ciltte yoğun nemlendirme sağlıyormuş. 

Avene Termal Suyu'nun vaatleri şişesinin üstünde uzun uzun yazsa da aslında aynı şeyin türevleri, cildi rahatlatıyor. Güneş yanığı, epilasyon, traş, pişik gibi durumlarda yanma, kaşıntı, kızarıklık gibi şikayetleri azaltıyor.

Aşağıdaki fotoğrafta La Roche Posay Termal Suyu'nun içeriğini görüyorsunuz. Bu tabloya göre La Roche Posay'in termal suyu orta derece mineralli su (500-1500 mg/l) sınıfına giriyor. İçindekilerin çoğu bikarbonat ve kalsiyum. pH değeri 7 yani nötr. Avene termal suyu düşük mineralli (50-500 mg/l) su sınıfına giriyor. Avene'de de en çok bulunan mineral bikarbonat (271,5 mg/l), ikinci sırada kalsiyum  (51,3) geliyor. pH değeri 7,5. Kısacası aynı miktar suda La Roche Posay daha çok mineral içeriyor, o da litrede 0,6 gram! Onun da yarısından fazlası bikarbonat. 



Ben alırken herkes çok seviyor vardır bir hikmeti demiştim. Cildim yağlı olduğu için yazın hafif bir nemlendirici gibi de kullanılabilir diye düşünmüştüm. Nemlendirme etkisini göremedim. Ağdadan sonra bacaklarıma sıktım kızarıklıklarımda değişiklik olmadı. Gül suyuna karıştırdım, gül suyuna içme suyu karıştırmışım gibi oldu. Şişeden püskürterek kullandığımda serinlik veriyor tabiki ama sprey şişelerdeki sıvılar biraz serin oluyor zaten. Sırf serinlemek için bu kadar para verilirmez bence. Maden suyunu sprey şişeye koyup kullanmakla aynı şey. Okuduğum kadarıyla insanlar makyaj sabitlemek, gözeneklerini küçültmek gibi şeyler için de kullanıyorlarmış ki ürünlerin bu işlere yaramayacağı açık. Yarıyor diyenlere de şüpheyle bakıyorum. 

Alerjik, aşırı hassas, kızarma sorunu olan bir cildim yok. Belki de bu yüzden iki termal suyun da faydasını göremedim. O yüzden termal su işi kandırmaca demiyorum ama bu kadar popüler olmasının nedenini de anlamıyorum. Herkesin bu kadar problemli cildi olamaz ya. O yüzden diyorum ki aşırı alerjik ve hassas bir cildniz yoksa termal su edinmenize gerek yok. Ben elimdekileri 2 yıldır bitiremedim ve şimdi de çeşme suyu kullanabileceğim yerde makyaj süngerine sıkarak, gül suyuna karıştırarak, kil maskelerimi ıslatarak bitirmeye çalışıyorum.

22 Haziran 2015 Pazartesi

Lavera Organik Aynısefa Saç Kremi


Lavera organik, vegan ve temiz içerikli bakım ve makyaj malzemeleri üreten bir marka. Daha önce Lavera'nın diş macununu, güllü saç kremini ve bugün anlatacağım aynısefalı serisinin şampuanını kullanmıştım. Linklere tıklayarak incelemeleri okuyabilirsiniz. Bugün sıra Lavera Organik Aynısefa Saç Kremi'nde.

Bu saç kremi kırılgan saçları yeniden yapılandırmayı, saçı kökten uca kaplayarak saça ipeksi bir yumuşaklık vermeyi vaat ediyor. İçinde silikon, parafin, yapay koruyucu yok; organik aynısefa çiçeği özü var. Parfüm içermiyor, ürünün çok hoş ve doğal kokusu içindeki doğal yağlardan geliyor. Alkol de aynı şekilde. İçindekiler aşağıda. Kısaca gayet doğal içerikli bir ürün. Bir taraftan da saç derisine temas etmeyen ve durulanan bir üründe silikondan korkmaya gerek var mı emin olamıyorum. Zaten genel olarak silikona karşı değilim. Sırt veya alnınızda sivilce problemi varsa silikonsuz saç kremi kullanmak iyi gelebilir.


Lavera Organik Aynısefa Saç Kremi koyu kıvamlı bir losyon gibi. Silikonsuz olduğu için yapısı diğer saç kremlerinden farklı, nemlendirici losyon gibi. Saçlarımın uç ve boy kısmına uygulayıp iyice yedirerek kullandım. Başlarda fazla bekletmeden duruluyordum. Sonra saçı kremledikten sonra topuz yapıp duşun sonuna kadar saç kremini saçımda bıraktım. Böyle daha etkili oldu, saçlarım daha yumuşak oldu. Aynı serinin şampuanıyla (yazısı BURADA) birlikte kullanıyorum. Şampuandan mı kremden mi bilmiyorum ama saçlarım biraz daha parlak gerçekten. Onun dışında kremin çok etkisini görmedim. Kırıkların oluşmasını yavaşlatmadı, saçlarımdaki düğümleri çözmedi.

Duşta alıştığım etkiyi almak için bol bol kullandım. Belki de o kadar kullanmama gerek yoktu ama kendime engel olamadım. O yüzden hemen bitmese de çok bereketli de olmadı. Türkiye'de Lavera ürünlerinin fiyatları Almanya fiyatlarının üstünde. Ben bu ürünü Almanya'dan yaklaşık 4 avroya almıştım, biraz çabuk bitmesine üzülmedim. Bu arada ürün 150 ml.

Lavera Organik Aynısefa Saç Kremi temiz içeriği, fiyatı ve kokusu güzel bir ürün. Etkisi beni çok da etkilemedi o yüzden tekrar almayacağım. Sırada Yves Rocher Bamya Çekirdeği Özlü Saç Kremi var! :)

18 Haziran 2015 Perşembe

Sephora Tekli Farlar


Doğum günümde Sephora'dan bir mail aldım, bana 3 minik fardan oluşan bir set hediye ettiklerini söylüyordu. Farları aldığımda hemen şu rengi kullanırım bu renk hiç bana göre değil diye kurmaya başladım ama denedikçe ne kadar yanıldığımı anladım. Artık yorumlarımı paylaşabilirim.

Farların hepsi sedefli ve doğal tonlarda. Genel olarak farlar yumuşak değil buna rağmen tozutuyor ve It Bag dışındakiler pek pigmentli değil. Aşağıda tek tek fotoğrafladım ama takından çekerken ışık biraz patladığı için farların sedefleri ön plana çıkmış. Gerçek renkler ilk fotoğraftaki gibi. Şimdi yakından bakalım.


Movie Popcorn (No 72): Soğuk tonlu çok açık şampanya rengi. Genelde açık renk farlar kullandığım için işte bu far yeni favorim olacak dedim. Yalnız farın pigmentasyonunun düşük olması, uygulandığında sedefleri ön plana çıkan bir beyaza dönüşmesi gitmedi. Fırçayla neredeyse hiç renk alamıyorum, mutlaka parmakla uygulamam gerekiyor. Biraz çabayla eşit dağıtılıp kullanılabilir o yüzden depot edip seyahat paletime koymayı düşünüyorum. Kısacası kullanılır ama size gidip alın tavsiye ediyorum diyemem.


Be on the A-List (No 49): Lilaya çalan bir boz-gri (taupe). İlk gördüğümde bu rengi kullanabileceğimi düşünmüştüm. Uyguladığımda panda belli olmayan lila tonları iyice açığa çıktı ve göz çevremdeki morluğu vurguladı. Bu rengi kendime yakıştıramadım o yüzden beğenen bir arkadaşıma vermeyi  düşünüyorum. Pigmentasyonu orta seviyede, biraz sabırla renk yoğunlaştırılabiliyor.


It Bag (No 80): Kızıllık barındıran orta tonlu bir kahverengi. Bu da panında çok koyu görümdüğü için kullanamayacağımı düşündüğüm bir renkti. Yalnız uygulanınca ortaya çıkan kızıllık, renginin açılması ama pigmentasyonunun düşmemesi çok hoşuma gitti. Pembe ve şampanyalarla birlikte kullandım ve beğendim. Üçlü arasından en sevdiğim ve tek düzenli olarak kullandığım bu oldu.


İlgilenenler için söyleyeyim farların içinde talk var paraben yok. İlk iki far tekli olarak satılıyor ama 80 numaralı It Bag'e rastlamadım. Umarım satılıyordur çünkü üçlü arasından en sevdiğim o oldu.

15 Haziran 2015 Pazartesi

Nivea Suya Dayanıklı Göz Makyaj Temizleyicisi


Şimdiye kadar göz makyajımı hep misel su veya çift fazlı temizleyici ile temizliyordum. Kirpiklerim döküldüğü için rimele küsmüştüm. Yıllarca rimel kullanmadım. Şimdi artık yetti diyip rimele geri döndüm ve bu sefer hiç aklımda olmayan bir şey kullanayım, göz makyajımı süt ile temizleyeyim dedim. İndirimli bulunca da Nivea Suya Dayanıklı Göz Makyaj Temizleyicisi'ni aldım.

Nivea Suya Dayanıklı Göz Makyaj Temizleyicisi içindeki papatya özü ve provitamin B5 ile göz çevresini nemlendirmeyi, kirpiklere bakım yapmayı ve suya dayanıklı göz ve dudak mayjajını nazikçe temizlemeyi vaat ediyor.

Süt formunda, gözlerimi yakmayan, yağlı his bırakmayan ve suyla da temizlenen bir ürün. Her ne kadar ürünün kullanma talimatında bir pamuğa dökerek gözlerinizi silin dese de ben dökülmeye meyilli kirpiklerime bu şekilde yeterince hassas davranamadığımı düşünüyorum. Ben Nivea sütü parmaklarıma döküp nazikçe kirpiklerime uyguluyorum. Bu şekilde göz çevremde en ufak bir tahriş olmuyor, kirpik dökülmelerim de en aza indi. 

Ürünün sevmediğim tarafı suya dayanıklı olmayan rimeli bile tam olarak temizleyememesi. Misel su döktüğüm pamuklu çubukla kirpik diplerimden geçtiğimde pamuk renk değiştiriyor. Ürünün rimeli tamamen temizlemesi için uzun uzun ovuşturmak gerekiyor ki ben o kadar sabırlı değilim.

Ürünün içeriğinde paraben (methylparaben) ve mineral yağ (parafinum liquidum) var. Ciltten arındırdığım ürünlerin içeriğini çok önemsemiyorum ama içerik hassasiyeti olanlar bu sütü sevmeyebilir.

125 ml.lik bir şişede. Kapağı düz olduğu için baş aşağı da durabiliyor ve çok kullanışlı oluyor. Gayet bereketli bir ürün. Ben indrimle 8,5 liraya almıştım, sanırım etiket fiyatı 18 lira civarında. İndirimsiz haliyle fiyat/performans oranı da etkileyici değil. Bu yüzden bitince bu ürünü tekrar alayacağım ve makyajımı hindistan cevizi yağı ile çıkaracağım. Memnun kalmazsam da The Body Shop'un papatyalı sütünü denemeyi düşünüyorum.

14 Haziran 2015 Pazar

Lavera Organik Aynısefa Şampuanı


Lavera uygun fiyata temiz içerikli, organik, vegan, "cruelty free" makyaj ve bakım ürünleri üreten bir Alman markası. Türkiye'de de satılıyor ama daha uygun fiyatlı olduğu için Almanya'ya her gidişimde bol bol Lavera ürünü depoladım, Bunların arasında normal ve zayıf saçlara parlaklık vermeyi vaad eden organik aynısefa çiçeği özlü Lavera Organik Aynısefa Şampuanı da vardı.

Şampuan koyu kıvamlı, açık sarı renkli, şeffaf bir jel. 200 ml.lik bir tüpte bulunuyor. İçinde şunlar var:


Gördüğünüz gibi mineral yağ, paraben, silikon, renklendirici, yapay koku bulunmuyor. SLS yerine de hindistan cevizinden elde edilen ve görece daha nazik olduğu iddia edilen SCS var. İlk yıkamada pek köpürmüyor ben mutlaka iki kere şampuanlanıyorum. İkinci seferde şampuan baya köpürse de içinde silikon olmadığı için ıslak saçlarım parmaklarıma yapılıyor, saç ev kafa derisi kayganlaşmıyor. Bu yüzden saç derisini temizlemekte zorlanıyorum. Silikonsuz ve SLS'siz şampuanlarla saç yıkamak maalesef benim için hiç konforlu olmuyor.

Biraz çaba harcamam ve bol bol ürün tüketmem gerekse de Lavera şampuanın temizliğinden memnunum. Saçlarımı durularken gıcır gıcır sesler duyuyorum. Gerçekten bu şampuanın parlaklık verdiğini de düşünüyorum.Yalnız aynı serinin şampuanını kullansam da saçlarım kabarıyor, zor taranıyor ve kuruykende çabuk karışıyor. Saçlarım kalın telli olduğu için saçımı uysallaştıran, yumuşatan ürünleri tercih ederim.

Şampuanın çok ferah ve doğal bir kokusu var. Kokusu içindeki doğal uçucu yağlardan geliyor, zaten koklayunca yapay bir parfüm olmadığını anlıyorsunuz. Koku bire bir saçta kalmıyor ama saç uzun süre güzel kokuyor.

Aynısefa cildin yenilenmesine yardımcı olan kokusunu çok sevdiğim bir çiçek, kadife çiçeği de deniyor. Bu yüzden bu şampuanı hiç düşünmeden almıştım ama beklediğim kadar çok sevmedim. Özet geç derseniz:
Eksileri: saçımı kabartması, asileştirmesi, bereketli olmaması, saç yıkamanın konforlu olmaması 
Artıları: uygun fiayata temiz içerik, güzel koku, parlaklık vermesi, yağlanmaya meyilli saçı ağırlaştırmaması
Sonuç, parlamasını  ve havim kazanmasını istediğiniz çok gür olmayan normal veya yağlı ince telli saçlarınız varsa bu ürünü çok sevebilirsiniz. Fakat Lavera Organik Aynısefa Şampuanı benim kalın telli ve gür uzun saçlarımla ve saç temizleme alışkanlıklarımla anlaşamadı.

9 Haziran 2015 Salı

Freeman Armutlu Arındırıcı Yüz Temizleyicisi


Freeman renkli paketleri ve nisbeten temiz içeriğiyle ilgimi çeken bir marka. Yüz maskesini BURADA yorumlamıştım. Freeman Armutlu Arındırıcı Yüz Temizleyicisi'ni (Freeman Facial Refining Cleanser) de uzun süredir deniyorum. Hatta bitirmek üzereyim ama fikrimi tam oluşturamadığım için bir türlü yazısını da yazmamıştım artık yazabilirim.

Bu temizleyici yağlı, karma ve normal ciltlerden yağı uzaklaştırmayı ve cildi yumuşatmayı vaat ediyor. İçindeki söğüt özü (salsilik asit kaynağı) ile sivilce ve siyah noktaları önlemeyi, armut özü ile de cildi nemlendireceğini iddia ediyor. Aşağıda ürünün uzun içindekiler listesini görebilirsiniz. İçinde neredeyse sadece çeşitli bitkilerin özleri var. Paraben ve SLS yok. Renklendirici ve parfüm içeriyor. Armutu da andıran jenerik bir meyve kokusu var. Biraz yapay olsa da ben rahatsız olmadım. Belki de içinde SLS olmadığından neredeyse hiç köpürmüyor. 


Bu ürünü sabah akşam düzenli şekilde yaklaşık 3 aydır kullanıyorum. Önceleri parmaklarımla uyguluyordum, köpürmediği için biraz çok uğraşıyordum. Sonra silikon temizleyici ped ile kullanmaya başladım. Böylece ürün biraz olsun köpürdü ve daha az ürün yetmeye başladı. Temizliğinden genel olarak memnun kaldım. Güneş kremi, sebum ve makyajı cildimden güzel uzaklaştırdı. Yıpratıcı bir ürün değil ama cildi biraz kurutuyor. Sivilce ve alerji yapmadı. Diğer taraftan sivilce ve siyah noktaların oluşumunu önlemedi veya cildimi pürüzsüzleştirmedi. Bu açıdan memnun olarak kullansam da ürünün performansından çok etkilenmedim.


Freeman Facial Refining Cleanser fotoğrafta gördüğünüz gibi turkuaz renkli şeffaf bir jel. Yalnız kıvamı çok akışkan o yüzden tüp şeklindeki ambalajda kullanımı çok kolay değil. Bazen avucunuza boşalıveriyor. Tüpü büyük olmasına rağmen içinde sadece 150 ml. ürün var. Etiket fiyatı 23,90 lira ama kampanyalarla daha ucuza alabilirsiniz. İnternet üzerinden veya Watsons'larda satılıyor. Köpürmediği için insan ister istemez biraz çok kullanıyor, çok bereketli olduğunu düşünmüyorum. Fiyatı uygun olduğu için çok sorun değil.

Özetle içeriği ve işini yapmasıyla tercih edilebilecek, kokusu ve ambalajıyla eğlenceli bir ürün. Diğer taraftan biraz daha etkili olan dermokozmetik ürünleri tercih ederim. Bu yüzden yeniden almayı düşünmem ama memnun kalınmayacak ürün değil.

4 Haziran 2015 Perşembe

Clinique Butter Shine Ruj


Clinique Butter Shine Ruj uzun zamandır elimde olan severek yarısını kullandığım bir ruj. Clinique'in Butter Shine serisi rujları adından da anlaşılacağı gibi yağ gibi yumuşak ve parlak rujlar. Sürümü çok kolay ve kuru dudaklarda bile sorunsuz kullanılabilecek özellikte. Hem ıslak bitişli hem de içinde çok minik sedefler var.   

Benim kullandığım Rasberry Rush rengi. Clinique ruju altın sedefli böğürtlen olarak tanımlamış. Bence içinde morluk bulunan koyu pembe orta kapatıcılıkta bir ruj. İçinde bence altın değil gümüş parıltılar var. Çok küçük parçacıklar olduğu için rahatsız edici değil. Rujun denemesini aşağıda görebilirsiniz. Üste tek kar altta 3 kat sürülmüş hali var. Ben esmer tenime yakıştırdım bu rengi.


Rujun yumuşak sürümlü olduğunu söylemiştim. Belki de bu yüzden kalıcılığı bir ruja göre az. Ayrıca sıcak havalarda da iyice yumuşuyor. Rujun en kötü özelliği bu. Sık ruj tazelemekten hoşlanmıyorsanız bu ruj size göre değil. Ben genelde kolay uygulanığı ve nemlendirdiği için renkli balmlar veya nelendirici glosslar kullanıyorum bu yüzden benim için pek sorun olmuyor.

Ruj dudakları kurutmuyor hatta nemlendiriyor. Dudakta asla yapışkan, ağır bir his bırakmıyor. 

Rujun bir diğer kötü tarafı fiyatı, Clinique'in sitesine göre satış fiyatı 74 liraymış. Çok sık tazelenip çabuk bitecek bir ruj için fiyatı bence fazla.

Yani Clinique Butter Shine Ruj aman koşun alın diyeceğim bir ruj değil. Yumuşak sürümünü, duruşunu ve dudakları nemlendirişini beğensem de fiyatı ve sık tazeleme gerektirmesi önemli eksiler. Çok severek kullanıyorum ama bitince yenisini almayacağıma eminim.

1 Haziran 2015 Pazartesi

Taze Bitti - 13


Bu ay hiç ürün bitmeyecek sanıyordum ama son on günde biraz ürün bitirdim. Önce kozmetik ürünleriyle başlıyorum:




1. The Balm Sexy Mama Transparan Pudra: Beklentimi karşılayan, severek kullandığım bir üründü. Fiyat-performans-içerik olarak muadilini bulamadım. Sırf yeni bir şey denemek için başka bir pudra aldım. Tekrar alıp kullanacağım bir ürün. Bana günlük kullanımla 14 ay gitti. Yorumlarımı BU YAZIDA paylaştım.

2. Alverde Şeffaf Kaş Jeli: Yaklaşık 6 aydır kullanıyorum. 7 ml.lik bir ürün. Tamamen bitmedi ama geri kalanı artık pek kullanılmıyor. Temiz içerikliydi, çabuk kuruyordu ve kalıcılığı da yüksekti. Almanya'dan çok uygun fiyata almıştım, burada bulsam tekrar alırdım.

3. Essence Like A Girls' Night Out EDT: Markete giderken, hafta sony yürüyüşe çıkarken filan kullanmak için almıştım. Severek kullandım ama tekrar almam çünkü buna benzer pek çok ucuz parfüm var ve onları denemeyi tercih ederim. Siz de çeşit olsun derseniz ve meyveli-şekerli kokuları seviyorsanız deneyebilirsiniz. Detaylar için BURAYA buyrun.


Biraz da cilt ürünü bitirdim:

4. Estee Lauder Daywear Advanced Multi-Protection Anti-Oxidant Creme: Güzel, kaliteli bir ürün ama benim beklenti ve ihtiyaçlarımı karşılamadı. Tekrar almayacağım. Detaylar için BURADAN.

5. Bioderma Sensibio H20 Misel Solüsyon: Gerçekten güzel bir ürün ama bir daha alır mıyım bilmiyorum çünkü artık bana fiyatı fazla geliyor. La Roche Posay'in misel suyunu da artık kampanyalı satılıyor ve Bioderma'dan çok daha ucuz.  Daha da önemlisi Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu ile performansı hemen hemen aynı. İndirimlerde Garnier'in ürünün 6,5 liraya buldum ve şimdi onu kullanıyorum.

6. Beauty Formula Siyah Nokta Bantları: Pek yararını görmedim, hemen sertleşmesi ve canımı acıtması hoşuma gitmedi. Bir daha ne bu markanın ne de başka bir markanın siyah nokta bandını almayacağım.


Vücut ürünlerine geldi sıra:

7. Neutrogena Anti-Aging El Kremi: SPF içermesine rağmen yapış yapış olmayan, biraz ağır ama güzel nem veren br kremdi. Keşke daha çok SPF içeren el kremi üretilse. Elimdeki el kremleri bitince yeniden alabilirim. Yazısı ŞURADA.

8. Vaseline Aloe Fresh Nemlendirici Vücut Losyonu: Çok sevdiğim bir ürün. Güzel nemlendiriyor ve inanılmaz çabuk emiliyor. Birkaç kutu bitirdim. Şu an başka bir ürün deniyorum ama dönüp dönüp kullanacağım bir losyon. Yazısı BURADA.

9. Vi-vet Sir Ağda: Bir kartuş tüm vücut içi yeterli geliyor. Çeşitleri arasında pek fark yok gibi. Fiyatı uygun ve performansı iyi. Vi-vet marka ısıtıcıyla kullanıyorum. Belki de makinedendir bilmiyorum ama biraz daha çabuk erimesini ve yavaş katılaşmasını tercih ederdim.


Ivır zıvır: Elbette Apaks, yalnız Gimsa markette daha ucuzunu (1,25 lira) buldum ve hiç fena değil. Şelale Süngerli Aseton  koyu renk ojeleri çıkarmada pratik bir ürün ama bir süre sonra parmakları boyamaya başlıyor haliyle. Gratis'ten alınmış bir kağıt törpü çok kısa sürede pert oldu, kaliteli bir cam törpüyü tercih ederim.